Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14388 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11069 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında tarımsal sulama amaçlı abonelik sözleşmesi kurulduğunu, davalı kurum tarafından tüketilen enerji mukabilinde müvekkiline 2009/11 dönemli ve 2040,60 TL ve 9391,61 TL meblağlı iki adet elektrik fatura ihbarnamesi gönderildiğini, faturada belirtildiği miktarda elektrik kullanmasının mümkün olmadığını, faturaların 11.382,,81 TL'lik kısmından davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında; davaya konu faturanın mevcut endeks değerlerine göre tanzim edildiğini, davacının faturalara itirazı üzerine, müvekkil idare ekiplerince yapılan kontrolde sayaçtan şüphelenildiği ve sayaç ayar ve bakım istasyonunda kontrol ettirilmek üzere sökülmesinin talep edildiği, davacının buna müsaade etmediği gerekçeleriyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının tüketeceği elektrik miktarının 49.40 TL olduğu, sayacın davalı kurum tarafından sökülmemesi nedeniyle varsayımlara dayanılarak fatura tanzim edilmeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin, “Sayacın tüketim kaydetmemesi" başlıklı 19.maddesi hükmünde, sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde, varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonraki müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanacağı; perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından yapılan tahakkuk işleminde sayacın tüketim kaydetmediği dönem birim fiyatları kullanılır ve gecikme faizi uygulanmayacağı; ikili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının doğru tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında işlem yapılacağı açıklanmıştır.Somut olaya gelince, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin "Elektrik enerjisi tüketim miktarının tespiti ve ödeme bildiriminde bulunulması" başlıklı 21.maddesinin b fıkrası ve aynı yönetmeliğin "sayaç ve kontrol ekipmamı" başlıklı 16.maddesi hükümlerine göre, sayaçtaki endeksler esas alınarak hesaplama yapılarak, davalı kurum tarafından davacıya gönderilen 2009/11 dönem elektrik fatura için davacının ödemesi gereken bedelin 49,40 TL olduğu açıklanmış, mahkemece alınan bu rapor benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak, davalı kurum tarafından yapılan kontrolde sayaçtan şüphelenildiği, sayaç ayar ve bakım istasyonunda kontrol ettirilmek üzere sökülmesinin talep edildiği ancak davacının buna müsaade etmediği belirtilmiş olmasına rağmen mahkemece sayaç üzerinde herhangi bir inceleme yapılmamıştır.Davanın abonelik sözleşmesinden kaynaklandığı ve kural olarak taraflardan her birinin öne sürdüğü iddia ve savunmasını kanıtlamakla yükümlü olduğu kuşkusuzdur. Bunun yanında, mahkemece karar verilebilmesi için taraflarca gösterilen ve davanın sonucuna etkili tüm delillerin eksiksiz toplanması ve değerlendirilmesi gerekmektedir.O halde mahkemece, öncelikle halen kullanılmakta olan sayacın doğru ölçüm yapıp yapmadığı hususunda teknik incelemenin yapılması zorunludur. Mahkemece değinilen bu yön üzerinde gerekli inceleme ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.