Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14383 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11342 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2008 yılında boşandıklarını, müşterek çocuk lehine aylık 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, 2010 yılında bu nafakanın 280 TL'ye yükseltildiğini, çocuğun şu anda ilkokul öğrencisi olduğunu ihtiyaçlarının arttığını, davacının ihtiyaçları karşılamakta zorlandığını, çocuğun aynı zamanda böbrek hastası olduğunu belirterek, nafakanın 900 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevabında; davalının mülkiyeti ... Belediyesine ait büfeyi işlettiğini, bu işyeri için 650 TL kira ödediğini, satın aldığı evi de banka kredisiyle aldığını, talebin fahiş olduğunu, nafaka artışının ....'in yayınladığı ... oranında yapılmasını talep etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 280 TL iştirak nafakasının 350 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiştir.TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur.Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.Somut olayda kolluk kanalıyla yaptırılan sosyal ekonomik durum araştırmasında; davacı kadının 700 TL maaşla çalıştığı, 250 TL kira ödediği, davalının büfe işletmecisi olduğu, aylık 2.000 TL gelirinin bulunduğu, ....'da ve .....'de üzerine kayıtlı birer evinin olduğu, yeniden evlendiği ve bir çocuğunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda; somut davada, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ile ...’in yayınladığı ... artış oranından da daha az nafaka artışı vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.