MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacının .... noteri olduğunu, davacının görevi yürüttüğü sırada, bu noterlikte davalı şirketle 3. kişiler arasında kira sözleşmelerinin yapıldığını, sözleşmelerden sehven damga vergilerinin alınmadığını, davacının 11.854,92 TL damga vergisini vergi dairesine ödemek zorunda kaldığını, ödenen verginin davalı şirketten şifahi olarak rücuen talep edildiğini, ancak bu miktarın davacıya iade edilmediğini, bunun üzerine .... İcra Müdürlüğünün 2013/10491 sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının itirazıyla takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili savunmasında, davacının müvekkil şirket adına ödediği bir meblağın bulunmadığını, damga vergilerinin ..... Noteri olan .... tarafından ödendiğini, davacının iddialarını kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile, davalının .... İcra Müdürlüğü'nün 2013/10491 esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, takip konusu alacağın % 20'si olan 2.370,90 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu uyuşmazlık, davacı noter tarafından Vergi Dairesi Müdürlüğü'ne ödenen damga vergisinin, davalı şirkete rücu edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.Damga Vergisi Kanununun 24/ 4-5.maddesinde; "Resmi daireler veya noterlerce düzenlenerek kişilere verilen veya dairede bırakılan ve Damga Vergisi hiç alınmayan veya noksan alınan kağıtların vergisi mükelleflere, cezası düzenleyenlere aittir. Vergi ve ceza, vergi için mükelleflere rücu hakkı olmak üzere kağıtları düzenleyenlerden alınır" Harçlar Kanunu'nun 128.maddesinde ise; "Gerekli harçları tamamen almadan işlem yapan memurlar harcın ödenmesinden mükellefler ile müteselsilen sorumludurlar" düzenlemeleri yeralmaktadır.Bu yasal mevzuata göre ve yerel mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, gerek davacı noter, gerekse vergi mükellefi olan davalı şirket, dava konusu damga vergisinden müteselsilen sorumludur. Ödeme yapan noterin sonrasında, mükellef şirkete rücu hakkı bulunmaktadır. Davada da, davalı şirket adına Vergi Dairesi Müdürlüğü'ne damga vergisinin ödendiği ihtilafsızdır.Mahkeme tarafından yargılama sırasında, .... Noterliği'ne müzekkere yazılmış, Noterlikçe verilen cevabi yazıda, "yapılan araştırma neticesinde, 52 adet kira sözleşmesinin yapıldığı, bunlara ilişkin damga vergisinin alınmadığı, bu sözleşmelere ilişkin 52 adet ikmal makbuzu kesildiği ve ikmal edilen toplam 11.854 TL eski noter davacı tarafından banka havalesi ile gönderildiği, kamu hizmetlerinde devamlılık açısından da, makbuzların kendisi adına kesildiğini.." bildirmiştir.Ancak, somut olayda, dosyada mevcut 23.10.2013 tarihli "vergi tahsil alındı" belgesinin incelenmesinden, davacının ödediğini iddia edip, davalı şirkete rücu etmek istediği 11.854 TL tutarındaki bedelden daha yüksek oranda bedelin ödendiği anlaşılmış, mahkeme tarafından, davacı tarafından, şimdiki .... Noteri başkatibinin hesabına gönderilen 11.854 TL tutarındaki havale bedeli esas alınmak suretiyle hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.Öyle ise mahkemece, Vergi Dairesi Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak ve dava konusu damga vergisi alınmasını gerektiren işlemler tek tek belirtilerek, bu işlemlere ilişkin olarak davacı noter adına yatırılan damga vergisi tutarının belirlenmesinden sonra, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.