Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14306 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11608 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı, tarımsal sulama abonesi olduğunu, sayacın yanması üzerine davalı tarafından 53.154,30 TL tüketim bedeli tahakkuk ettirildiğini öne sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap vermemiştir.Mahkemece benimsenen 04.02.2013 tarihli rapora göre davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 49.399,40 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.Kararı davalı temyiz etmiştir. Somut olayda, mahkemece bilgisine başvurulan ilk uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 22.10.2012 tarihli ilk raporda, yanan eski sayacın davalı kuruma verilmediği, davacının tarımsal faaliyette bulunmasına rağmen 18.06.2009 ila 08.07.2010 tarihleri arasındaki dönemde tüketim ekstrelerinde elektrik tüketiminin sıfır olduğunun görüldüğü, davacının 53.161,70 TL borçlu olduğu açıklanmıştır. Mahkemece alınan 04.02.2013 tarihli ikinci bilirkişi raporunda ise, sayacın panoya takıldığı ilk günden itibaren doğru endeks kaydetmediği, bu nedenle önceki tüketimlerin esas alınarak hesap yapılamayacağı, sonraki tüketim ortalamalarına göre yapılan hesaplamada davacının borcunun 3.762,30 TL olduğu vurgulanmış, ikinci bilirkişi raporu mahkemece benimsenerek hüküm kurulmuştur. İlk bilirkişinin düzenlediği rapor ile hükme dayanak yapılan ikinci bilirkişi raporu arasında çelişki bulunmaktadır. Çelişkili raporlara dayanılarak karar verilemez.HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.Hal böyle olunca, mahkemece ilk bilirkişinin düzenlediği rapor ile ikinci bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin üçüncü kez bilirkişi incelemesi yaptırılarak giderilmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve soruşturma ile hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.