MAHKEMESİ : İNEGÖL 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/01/2014NUMARASI : 2011/182-2014/14Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin uzun yıllardır ağaç işlerinde fâaliyet gösterdiğini, üretimi esnasında davalı şirketten elektrik kullandığını, davalı kurum tarafından abone grubunun vasıflandırılması ve tarifenin belirlenmesi amacıyla düzenli aralıklarla istenilen sanayi sicil belgesinin davalı kuruma teslim edildiğini, müvekkil şirkete 2010/1-2-3-4-5-6-7-8 dönemlerinde tarife kodu 50110 olan “normal sanayi” tarifesine yerine tarife kodu 50210 olan “ticarethane-büro-yazıhane” tarifesi üzerinden ücretlendirme yapıldığını, davalı tarafından sunulan sanayi sicil belgesinin dikkate alınmadığını, böylece davacı şirketten belirtilen dönemlerde iki tarife arasındaki farklı ücretlendirme nedeniyle 18.426,96 TL fazla tahsilat yapıldığını, müvekkil şirket yetkilisi tarafından abonelik grubunun ve tarifenin değiştirilmesi talebinde bulunulduğunu ancak müvekkilinin davalı kurumun hatalı uygulaması nedeniyle uğramış olduğu zararın giderilmediğini, uygulanan hatalı tarife nedeniyle davacı şirketten tahsil edilen fazla ödemenin şimdilik 8.000 TL’sinin her bir fatura dönemine ait ödeme için tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; her iki tarafın tacir olması, dava konusunun ticari işletmeyi ilgilendiren bir hizmet satım sözleşmesi olmasından dolayı işin ticari bir iş olduğunu, bu sebeple görev itirazında bulunduklarını, dosyaya sunulan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, davacının talebinin sebepsiz zenginleşme hukukî nedenine dayalı olduğunu, dava tarihi dikkate alındığında 2010 yılının 1,2 ve 3.aylara ilişkin taleplerinin BK’nun 66. md. gereğince zamanaşımına uğradığını beyan ederek görev itirazlarının kabul edilerek dosyanın görevli ve yetkili Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, bu talepleri yerinde görülmediği taktirde davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahalli Mahkemece; davacı şirketin indirim hakkının olduğunu ispat eden sanayi sicil belgesini davalı kuruma 20/01/2010 tarih 531 kayıt no dilekçesi ile verdiğini, 2010/1 ve 2010/8 dönemlerini kapsayan sekiz aylık dönemde sanayi aboneliği üzerinden faturaların tanzim edilmeyerek ticarethane-büro-yazıhane aboneliği üzerinden çıkartıldığı ve bu dönemde toplam 73.572,59 TL’lik fatura ödendiği, davalı kurumun davacı şirkete sanayi aboneliği üzerinden fatura çıkarması hâlinde ise 18.393,15 TL’lik eksik fatura tanzim edeceği ve 55.179,44 TL ödeme olacağından 18.393,15 TL fazla ödemiş olduğunu, davacı şirket ile davalı kurum arasında imzalanan 13/09/2007 tarihli sözleşmede elektrik dağıtım şirketi tarife uygulamaları için müracâat yapılmadığını ileri sürülerek iade yapılmayacağı beyanları iş bu sözleşmede yer almadığından davacı şirketin bu durumu bilmemesinin normal kabul edilmesi gerektiğini, tarife değişikliğinin yapıldığı 20/01/2010-18/08/2010 tarihleri arasındaki dönem içindeki ticarethane tarifesine göre çıkartılan faturaların, normal sanayi tarifesine göre düzenlenerek aradaki farkın davacı şirkete iade edilmesi gerektiği, ıslahla birlikte dava değerinin 18.393,15 TL'ye çıkartıldığını, davacı tarafın davalı şirketten 00000599760 abone numarası ile ticarethane abonesi olarak elektrik kullandığını, 21/02/2010 tarihinde davalı şirkete verilen dilekçe ile ticarethane aboneliğinin 2010/09 döneminde normal sanayi aboneliğine dönüştürüldüğünü, ancak buna rağmen davacı taraf için tanzim edilen faturalarda ticaret aboneliği üzerinden işlem yapıldığını, yapılan bu uygulama sonucunda davacının fazladan 18.393,15 TL ödediğini, bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.Taralar arasındaki uyuşmazlık; davacının indirimli tarifeden yararlanması için Sanayi Sicil Belgesini zamanında ibraz edip etmediği, zamanında ibraz ettiği kabul edildiği takdirde, iade olunması gereken bedele hangi tarihten itibaren temerrüt faizi uygulanacağı hususlarındadır. Uyuşmazlığı giderecek meri mevzuat hükümlerine göre; 6948 sayılı Sanayi Sicil Kanununun 2.maddesinde sanayi işletmelerinin sanayi siciline kaydettirilmesi ve karşılığında alınacak sanayi sicil belgesinin gerektiğinde yetkili memurlara ibraz olunmasının zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır. EPDK’nın 01/09/2006 tarihinde yürürlüğe giren 24/08/2006 tarihli 875 sayılı kurul kararının (20) dağıtım şirketi için Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esasların “Abone Grupları ve Tanımı” başlıklı (1) maddesinin (A) Sanayi alt başlığının birinci fıkrasında, 6948 sayılı Sanayi Sicil Kanununda tanımı yapılan ve ilgili resmî kuruluşça onaylı sanayi sicil belgesini ibraz eden sanayi işletmelerinin bu abone grubu kapsamında olduğu belirtilmiş ve sanayi sicil belgelerinin vize bitim tarihinin içinden bulunduğu fatura döneminden sonraki ilk fatura dönemi sonuna kadar yenilenerek ibraz edilmemesi hâlinde tüketimlerin ticarethane abone grubu tarifesinden faturalandırılacağı hükme bağlanmıştır.Somut olayda, sanayi sicil belgesinin vize yenileme işleminin zamanında ve usulüne uygun şekilde yaptırılarak davalı kuruma teslim edilmesi sorumluluğunun ve bu belgenin davalı kuruma teslim edildiğinin ispat yükünün davacıda olduğu kuşkusuzdur. Davacıya ait sanayi sicil belgesinin 12/12/2007 tarihli olduğu, (2) yılda bir vizelettirilmesi gereken belgenin 11/12/2009 tarihinde ise vizesinin yenilendiği, davacının indirim yapılması için davalı kuruma 20/01/2010 tarihinde başvurduğu, hatta dosya içinde sureti bulunan Sanayi Sicil Belgesinin üzerine başvuru tarih ve sayısının dercedildiği görülmektedir. Hâl böyle olunca, 11/12/2009 tarihinde vizesi yenilenen Sanayi Sicil Belgesinin davalıya süresi içerisinde ibraz edildiği, bu ibraz karşısında davalının fatura bedelini indirimli tarife üzerinden hesaplaması gerektiği açıktır. Mahkemenin kabulüde bu yöndedir.Ancak; hüküm tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 6098 Sayılı TBK'nun 117/1. maddesine göre; “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer”. Mahkemece, davalının temerrüde düşürülüp düşürülmediği araştırılmadığı gibi davacının davalıya noter aracılığıyla gönderdiği 04/11/2011 tarihli ihtarda; belirli bir paranın ödenmesi istenmediği için, bu ihtar 6098 Sayılı TBK'nun 117/1.maddesi anlamında davalı idareyi temerrüde düşürmez.Bu nedenle, mahkemece; hüküm altına alınan alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bu nedenle davalının yerinde olan bu yöne ilişen temyiz itirazının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.