MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 10/12/2013NUMARASI : 2013/983-2013/2115Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı şirket ve yetkilisiyle Yıldırım Beyazıt mahallesinde yapılacak binadan mesken satın almak amacıyla sözlü olarak anlaştıklarını, daha sonra kat irtifakının olduğu kabul edilerek müvekkilinin 87.500,00 TL'yi ödediğini, kalanını ise kat irtifakının verilmesinden sonra ödeyeceğini beyan ettiğini, ancak daha sonra karşı tarafın sözleşmeye başka maddeler eklemeye çalışması üzerine sözleşme imzalanmayarak müvekkilinin daire alımından vazgeçtiğini, müvekkilinin şikayeti üzerine davalı F.. K..'nin 02/05/2013 tarihli polis ifadesinde “İş Bankasından 67.500,00 TL Halk Bankasından 20.000,00 TL'yi aldığını, parayı şirketin ihtiyacı olduğu için kullandıklarından veremeyeceklerini, şirket olarak parayı en kısa zamanda ödeyeceklerini” beyan ettiğini, ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine Kayseri 7. İcra Müdürlüğü'nün 2013/4380 sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalıların süresinde takibe itiraz ederek takibi durdurduklarını ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı F.. K.. vekili cevap dilekçesinde, davacının ...A.Ş.'nin yapmakta olduğu inşaattan ev almak için sözlü anlaşma yapıldığını, fiyatın aşağı çekildiğini, takibe konu miktarın davalıdan alındığını, bakiye paranın ödenmesi halinde tapunun hemen teslim edileceğinin bildirildiğini, müvekkilinin şirketin sigortalı işçisi olduğunu, borçtan sorumlu olmadığını, açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davalılardan .. A.Ş.’nin yüklenici, diğer davalı F.. K..’nin ise yüklenici adına hareket edip davacıya daire satıp bedel alan kişi olmaları nedeniyle davalı sıfatına sahip oldukları, taşınmazın mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmenin resmi şekilde yapılmasının geçerlilik koşulu olduğu, yasa hükümlerinin öngördüğü biçimde yapılmayan sözleşmeler hukuken geçersiz olması nedeniyle tarafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlü oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne, Kayseri 7. İcra Müdürlüğü'nün 2013/4380 sayılı dosyaya vaki itirazının iptali ile takibin aynen devamına, asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 17.500,00TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Dava, ....Gazi Oğulları İnş. San. ve Tic. AŞ tarafından inşa edilen taşınmazın satışı amacıyla davacı ile davalı F.. K.. arasında yapılan harici sözleşme üzerine ödenen bedelin iade edilmemesi nedeniyle yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı... Gazi Oğulları İnş. San. ve Tic. AŞ’nin temyiz itirazları yerinde değildir.Somut olayda, davacı ile davalı Fatih arasında konut satışına ilişkin sözlü olarak anlaşma yapıldığı, davacının bu anlaşmaya istinaden toplamda 87.500,00 TL ödeme yaptığı, kalan borcun kat irtifakından sonra ödeneceği kararlaştırıldığı ancak taşınmaz satışına ilişkin resmî şekil şartı yerine getirilmeden davacının konutu almaktan vazgeçtiği ve ödediği bedelin iadesini talep ettiği, ödeme yapılmaması üzerine icra takibine başlandığı, takibe itiraz edilmesi üzerine de eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı ...AŞ’nin sözleşmenin hâlâ geçerli olduğu iddiasıyla taşınmaz satışına ilişkin edimlerin yerine getirilmesini, davalı Fatih ise, davada davalı sıfatının bulunmadığını, şirket çalışanı olduğunu savunmaktadır.2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26. maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 706. maddeleri uyarınca, taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması, resmî şekilde yapılmalarına bağlıdır, anılan maddelerde öngörülen şekil şartı, sözleşmenin geçerlik koşulu olup, kamu düzenine ilişkindir ve hakim tarafından doğrudan göz önünde tutulacaktır. Taraflar arasındaki anlaşma resmi şekilde düzenlenmediğinden, hukuken geçerli olmadığı, hukuken geçerli olmayan sözleşmenin de taraflar için hak ve yükümlülükler doğurmayacağından, geçersiz sözleşmelerde tarafların aldıklarını iade ile yükümlü olacakları açıktır. Bununla birlikte mahkemece, davalı F.. K..’nin yüklenici adına hareket edip davacıya daire satıp bedel alan kişi olduğu gerekçesiyle davalı sıfatına sahip olduğu kabul edilmiş olup, davalı Fatih’in diğer davalı Şirketin yetkili temsilcisi olup olmadığı araştırılmamıştır.O halde; davalı F.. K..’nin tüm delilleri toplanarak, şirket nezdindeki statüsünün tespitine yönelik olarak şirket ve Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarının dosyaya celbiyle, davalı ..Gazi Oğulları İnş. San. ve Tic. AŞ’nin kanuni temsilcisi olup olmadığı tespit edilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden F.. K..'ye iadesine, 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.