Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1417 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21304 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : AĞRI 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/02/2013NUMARASI : 2011/421-2013/44Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde davacının yastık imalat yerinde 04/09/2010 tarihinde yangın çıktığını, pres makineleri, yastık kalıpları, asma çatı ve saat panosunun yandığını, delil tespiti yapıldığını, yangının elektrik direğinin büyük bir gürültü ile alev alması sonucu başladığını, davalının kusursuz sorumluluğunun bulunduğunu, davacının kusurunun bulunmadığını, toplam zararın 101.100,00 TL olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 10.000 TL'nın olay tarihinden ticari faizi ile tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda, Emniyet Müdürlüğünün 04/09/2010 tarihli, 2010/589 sayılı inceleme raporunda yangının duvar yüzeyinde monteli bulunan elektrik panosundan kaynaklandığının belirtildiği, İtfaiye Müdürlüğünün 14/09/2010 tarihli, 412 sayılı yangın raporunda yangının elektrik kontağından çıktığının belirlendiği açıktır. Delil tespiti dosyasına sunulan elektrik mühendisi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda; "...yastık imalathanesindeki elektrik tesisatının yürürlükteki yönetmeliklere uygun olup olmadığı ve işyerinin çalışma ortamı düşünüldüğünde tesisatın düzenli bakımının yapılıp yapılmadığı gibi kritik soruların cevabının verilmesi gerekir. Gerek dosya içerisindeki belgeler ile gerekse mahallinde yapılan keşif sırasında kesin kanıtlara ulaşılamamış olmakla birlikte yangının elektrik kontağından çıktığı söylenebilir..." değerlendirmesi yapılmıştır. Mahkemeye sunulan elektrik mühendisi tarafından hazırlanan 19/09/2012 tarihli bilirkişi raporunda; "...Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 4/34.maddesinde; branşman (irtibat) hattı müşterinin (abonenin) dağıtım sistemine bağlandığı bağlantı noktasına kadar müşteri tarafından tesis edilen müşterinin mülkiyetinde olan ve münhasıran müşterinin bağlantı talebinin karşılanması amacı ile kullanılan tüm teçhizatı (hat, kablo, dam direği, kesici ve ölçü sistemleri vb.) ifade eder" denilerek davalıya ait demir direkteki davacı abonenin bağlantı kablosu dahil tüm işyeri elektrik iç tesisatının yapımı, bakımı ve işletmesinin davacı aboneye ait olduğu belirtilmiştir. Bu yönetmeliğin 5.maddesinde abone olmak için bağlantı başvurusu, 6.maddesinde başvurunun değerlendirilmesi ve bağlantı abone anlaşması, 7.maddesinde sisteme bağlantı yapılması gibi hükümler mevcut olup, davacı abonenin işyeri için davacının Elektrik Mühendisleri Odasına kayıtlı bir elektrik mühendisine elektrik projesi yaptırarak bu proje ile ilgili resmi mercide tasdikle bu projeye teknik şartnamelere ve yönetmeliklere elektrik iç tesisatını elektrik ehliyetli bir firmaya yaptırarak, davacının bu tesisatı kontrol ettirerek davalıya abone olup bağlantı da yaptırarak bakım, onarım ve işletmesi davacıya ait olmak üzere elektrik kullanabilir. Elektrik iç tesisatından abonelerin sorumlu olduğu Bayındırlık Bakanlığı elektrik iç tesisat yönetmeliği ile sabittir. Davacının maliki olduğu elektrik bağlantı hattı ve elektrik tesisatının işletmesinden de kendisi sorumlu olduğundan işyerinde çıkan yangının şayet elektrikten olduğu delillerle kanıtlandığında bu yangından davacının sorumlu olduğu yukarıda açıklanan nedenlerle anlaşılmaktadır. İşyerinde meydana gelen yangının ise davalının elektrik direğinde davacıya ait besleme hattında yangın nedeniyle erime olduğundan tam kısa devre nedeniyle ark ve patlama olacağı teknik olarak normaldir. Şayet, davacının varsa ve çalışıyorsa otomatik sigorta ve otomatik şalter ve toprak kaçak rölesi atarak panodan işyerinin elektriği otomatik kesilir. Panodan elektrik otomatik kesilmediğinden davalının irtibat direğinde besleme hattında ark ve patlama olmuştur. Esasen olay anında işyeri kapalı olup çalışma ve faaliyet olmadığından tüm elektrik alıcıları devre dışı ve elektriksiz bırakılması gerekir. Elektrik dışında yangının başka nedenlerle de çıktığının araştırması yapılmadığı gibi elektrik nedeniyle yangın çıktığı da kanıtlanamamıştır. Şayet elektrik nedeniyle yangın çıksa bile davacının sorumluluğunda bulunan işyerinde çıktığından davalının yangın ile illiyet bağı bulunmadığı açıklanan nedenlerdendir ..." açıklaması yapılmış, mahkemeye sunulan başka bir elektrik mühendisi tarafından hazırlanan 06/01/2013 tarihli bilirkişi raporunda; "...Çıkan yangının sebebi, enerji alınan noktadan önce ise dağıtım şirketinin sorumluluğundadır. Enerji alınan noktadan sonraki bir yerde veya binanın içindeki bir yerden çıkmışsa yangının davacının sorumlu olduğu alanda olduğu kabul edilir. Önceki bilirkişi raporu sorumluluk alanlarını tam olarak belirtmiştir..." görüşünde bulunulmuş ve mahkemece anılan bilirkişi raporları dayanak alınarak davanın reddine karar verilmiştir.Ancak, mahkemece abonenin yaptığı düzenlemenin sonucunda, iç tesisat için davalının uygunluk verip, abone kaydı yapıp yapmadığı hususu araştırılmamıştır. İç tesisat bakımından abonenin sorumlu olduğu kabul edilse dahi iç tesisatın elektrik sayacının bulunduğu yere ve panonun sayaca yakınlığı araştırılmalı ve incelenmelidir. Ayrıca, sayacı elektrik sarfiyatı yönünden kontrol eden davalının iç tesisat için abonenin uygunluğunu denetlemesi sonrasında davacı abonenin yaptığı bu değişiklikleri farkedip edemeyeceği, eksikliklerin bulunduğunu görebilip göremeyeceği, davalının kontrol edemeyeceği değişiklikler yapıldı ise illiyet bağının kesilip kesilmediği araştırılarak, kusursuz sorumluluk ilkesi gözönüne alınarak uzman bilirkişi kurulundan gerekirse mahallinde inceleme yapılarak tespit edilecek maddi ve hukuki olgulara göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir .Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.