MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının abonesiz ve sayaçsız tarımsal sulamada kaçak elektrik kullandığından bahisle 82.480,93 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında; dava konusu elektriğin kullanıldığı köyde arazisi olmadığını, ismi belli olmayan kişinin beyanına göre tutanak tutulduğunu, tarım yapmadığını, tutanağın tek başına delil olmayacağını belirterek, muhtar ve azaların tanık olarak dinlenmesini talep etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 73.939,53 TL yönünden itirazın iptaline karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, dava konusu 09.04.2010 tarihli “Kaçak Elektrik Tutanağında” ... Köyü, ....’de davalının abonesiz ve sayaçsız tarımsal sulamada enerji kullandığı, abonenin verdiği bilgiye göre 3 yıldır kullandığı açıklanmış, tutanakda davalının imzası bulunmadığı gibi tutanak mümzilerinin isminin yazılı olmadığı, sadece imzalarının bulunduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda mahkemece; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılarak davalı tarafından sözkonusu yerde tarım yapılıp yapılmadığı, tarımsal sulamada kaçak elektrik kullanılıp kullanılmadığı araştırılarak, gerekirse davalı tanıkları da dinlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Ayrıca, icra takip dosyasında asıl alacağın faizi ile birlikte toplamının takip tarihinden itibaren tekrar faizi ile tahsili talep edilmesi ve mahkemece asıl alacak ve faiz toplamı yönünden itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi suretiyle TBK.nun 121/son (BK.nun 104/son) maddesinde açıklanan “Temerrüt faizine, ayrıca temerrüt faizi yürütülemez” ilkesine aykırı olacak şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.