MAHKEMESİ : GAZİOSMANPAŞA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/06/2015NUMARASI : 2015/54-2015/221Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görev yönünden usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; müvekkili idarenin su abonesi olan davalının su kullanma borcunu ödemediği gibi bu amaçla başlatılan takibe de kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; itirazın iptali davasının bir yıllık yasal süre geçtikten sonra açıldığını, ayrıca davaya ve takibe konu sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davalı tarafından abonelik için verilen dilekçede ev için su aboneliği yapılmasının istenildiği, buna göre taraflar arasında, tüketici işlemi anlamında "abonelik sözleşmesi" kurulduğu iddiasının bulunduğu ve bu durumda tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçe gösterilerek; davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınması gerekir.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1.maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar..” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3.maddesinde; “Mal; Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi kapsar. Tüketici ise, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan kanunun 3/d maddesinde; “Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için; kanunun amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Bu açıklamalar ışığında, somut olay incelendiğinde; davanın ve takibin konusunu oluşturan ve aksi ispat edilemeyen su aboneliği sözleşmesinde, aboneliğin kurulu bulunduğu yerin “..... Mah. Ş. Zümre Sok. No:36/dükkan” olarak gösterildiği, buna göre davacı idarenin (satıcı), davalıya (abone) ait işyerine ücret karşılığında su kullanım hizmeti sunduğu, dolayısıyla tüketici olmayan davalı ile davacı idare arasındaki uyuşmazlığın 6502 sayılı kanun kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davaya genel hükümlere göre bakılması gerekir. Bu nedenle, mahkemece; tarafların iddia ve savunmaları ile bildirdikleri delillerin değerlendirilmesi suretiyle işin esasının incelenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı tarafın sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.