MAHKEMESİ : İZMİR 6. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 15/10/2014NUMARASI : 2014/349-2014/664Taraflar arasındaki yoksulluk - iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçeşinde;İzmir 5.Aile Mahkemesinin 2010/440 Esas, 2011/477 Karar sayılı ilamı ile davalı F.. E.. lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakası ,davalı T.. B.. lehine aylık 300 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini,aradan geçen zamanda davacının emekli olması ile nedeni ile maaşında büyük bir düşüş meydana geldiğini ,bu nedenle davalı Fatma lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 150TL 'ye ,davalı Tuba lehine hükmedilen iştirak nafakasının ise aylık 100TL' ye indirilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.Mahkemece, davalı F.. E..'e ödenmekte olan yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin reddi ile davalı T.. B..'a ödenmesine karar verilen aylık 300 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 100TL'e indirilmesine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir. TMK. 327/1.maddesinde; “çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır”, 328/1.maddesinde; “ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder” düzenlemeleri yeralmaktadır.TMK’nun 328.maddesinde: “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” hükmü yer almaktadır.Yukarıda açıklanan TMK.nun 328/1.maddesi uyarınca; kural olarak, ana babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam ettiğinden, anılan maddenin birinci fıkrasının açık hükmü uyarınca küçük ergin olmakla lehine bağlanan iştirak nafakası kendiliğinden sona erer.Buna bağlı olarak; davalı T.. B..'un ergin olması ile iştirak nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebi ile dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.Diğer taraftan, kanun gereği davalı T.. B..'un ergin olması ile kendiliğinden sona eren iştirak nafakası nedeniyle davacı hakkında takipte bulunması halinde dahi, davacının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca şikayet yoluna başvurma imkanının bulunduğu, diğer bir ifade ile bir hakkın, mahkeme kararına gerek olmaksızın, başka bir yolla ve aynı ölçüde güvenli olarak elde edilebilmesinin mümkün olduğu , bu durumda o hakla ilgili olarak dava açılmasında hukuki yararın bulunmadığı açıktır. Bu durumda, mahkemece; 4721 sayılı TMK’nun 328/1.maddesi uyarınca iştirak nafakasının davalı T.. B..'un ergin olması ile birlikte kendiliğinden sona erdiğinden, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, "dava konusu bu istem hakkında hukuki yarar yokluğundan reddi" şeklinde hüküm kurulması gerekirken , yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.