Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14052 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6371 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İZMİR 11. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 11/12/2014NUMARASI : 2014/284-2014/777Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçeşinde; müvekkili davacının, davalının kızı olduğunu, davalının oldukça yüklü bir mal varlığı ve gelirinin olduğunu, davacının ise eşinin aylığı ile geçinmek zorunda olduğunu, başkaca bir gelirinin olmadığını, davalı annenin müvekkiline maddi destek sağlamadığını ileri sürerek, aylık 1000 TL nafakanın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının gelir durumunu bilemediklerini, davacının iddialarını ispat etmesi gerektiğini bildirmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren aylık 1.000TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir.TMK.'nun 364/1.madde hükmüne göre; "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". Aynı maddenin 3.fıkrasına göre de, "Eş ile ana ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır".TMK.'nun 365/1 maddesinde de; "Nafaka davası, mirasçılıktaki sıra gözönünde tutularak açılır" hükmüne yer verilmiştir.Somut olayda; davacı davalı annesinden yardım nafakası isteminde bulunmuştur. Davalı anne, 1920 doğumlu olup, mahkeme kararı ile kısıtlanmasına karar verilmiştir.Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılmasında ise, davacının 1946 doğumlu ve ev hanımı olduğu, eşinin 1938 doğumlu ve Bağ-Kur emeklisi olup, aylık 830 TL aldığı, 530 TL kira ödediği, davalı annenin ise emekli olduğu, aylık 660 TL aldığı, adına kayıtlı bir çok taşınmazı olduğu, aylık 13.000 TL kira geliri elde ettiği tespit edilmiştir.Davacı kadın evli olup, evli olan davacının nafakasından birinci derecede "kocası" sorumludur. Ancak, davacının kocasının bakım gücünün olmaması halinde ise, öncelikle alt soyundan nafaka isteminde bulunabilir. Eğer onlarda yoksul iseler ancak o taktirde annesinden yardım nafakası isteyebilecektir. Eş söyleyişle, nafaka davası mirasçılıktaki sıra gözönünde tutularak açılmalıdır.Davacının 1975 doğumlu Ayşegül ve 1979 doğumlu A. M. adında iki çocuğu olup, sosyal güvenlik araştırmasında da çocukların serbet çalıştıkları tesbit edilmiştir.Hal böyle olunca, davacının alt soyu olan çocuklarından nafaka talep etme hakkı bulunduğu halde, mirastaki tertip sırası gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.