Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14046 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8424 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : IĞDIR AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 03/07/2014NUMARASI : 2014/59-2014/163Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı, Kestel Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/102 Esas, 2000/145 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Ece lehine aylık 50 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, Ece'nin artan ihtiyaçları nedeni ile nafakanın yetersiz kaldığını, iştirak nafakasının aylık 2.000 TLye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile birlikte, tarafların müşterek çocuğu Ece için takdir edilen 50 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 500 TL'ye çıkarılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur.Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması neticesinde; davacı annenin öğretmen olduğu, aylık 2.300 TL maaşının 400 TL ek ders ücretinin bulunduğu, müşterek çocuğun özel okulda eğitim gördüğü, yıllık okul ücretinin 11.650 TL olduğu, davalı babanın ise; uzman doktor olduğu 2.750 TL maaşının olduğu tesbit edilmiştir.Somut olayda; dava tarihi itibariyle davalının doktor olarak çalıştığı kurumdan resmi olarak aylık maaş ve döner sermayesinin ne kadar olduğu tam olarak tesbit edilip araştırılmadan eksik araştırma ve inceleme sonucunda hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.Mahkemece; davalının elde ettiği tüm gelir miktarı ayrıntılı olarak araştırılarak tespit edilen sosyal ekonomik durumuna göre, TMK md. 4'de vurgulanan hakkaniyet ilkesi uyarınca belirlenecek nafakaya karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.