MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmü taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı Vek.Av.... geldi. Davalı Vek.Av.... geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 07.10.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davacı şirketin ortakları olan ... ve ... ile davalı arasında düzenlenen 17.11.2000 tarihli ortaklık protokolü gereği.... İmalat İşletmesinin taraflarca ortak olarak işletilmesinin kararlaştırıldığı, işletmenin davacı şirket adına tescilinin yapılması ve vergi, sigorta ve diğer muhasebe işlemlerinin bu şekilde yürütülmesinin kararlaştırıldığı, işletmenin belirli bir süre ortak olarak çalıştırıldıktan sonra 12.11.2001 tarihli protokol ile tasfiye edildiği ve iş yerinde 27.03.2001 tarihinde meydana gelen iş kazasında, işletmede çalışan Kadir Yağmur isimli işçinin vefat ettiğini ve bu kişinin yakınları tarafından açılan dava sonucunda maddi ve manevi tazminata hükmedildiği, kararın ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/2775 Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğu ve ayrıca ölen kişinin eş ve çocuklarına bağlanan maddi yardımlar nedeniyle ... tarafından yine şirket aleyhine ... 2. İş Mahkemesi'nin 2009/979 Esas sayılı dosyası ile rücu davası açıldığı vekalet ücretleri ve diğer masraflarla birlikte ödenecek miktarın 300.000,00 TL olduğu, taraflar arasında imzalanan söz konusu protokol gereği işletmenin her türlü hak ve yükümlülüğü, kâr ve zararı da ortaklık nispetinde taraflara ait olduğundan, ölen işçi yakınlarına ve ...'ya ödenen bedelden davalının ortaklık payı karşılığı (% 40) ile sorumlu olduğu 120.000,00 TL'yi ödemesi gerektiği, bu hususta ihtarname gönderildiği, şimdilik 10.000,00 TL (ıslah ile 108 806,30 TL) alacağın 03.04.2009 ihtar tarihinden itibaren ticari (avans) faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, 12.11.2001 tarihli protokol ile ortaklığın sona erdiğini, davaya konu kaza ve kaza sebebiyle açılan davalardan bahsedilmediğini, kazanın davacının kendi kusuru nedeniyle meydana geldiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, dava tarihinden önce davacı şirketin ölen kişi yakınlarına yaptığı ödeme tutarı olan 60.000,00 TL'nin % 40'ı olan 27.000,00 TL'nin bu davada talep edilebileceği kanaatine varıldığından asıl dava yönünden bu miktara göre davanın kısmen kabulüne ve ödeme tarihi olan 03.04.2009 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine;Birleşen dosya yönünden ise; aynı iş kazası nedeniyle ... tarafından ödenen, açılan rücu davası sebebiyle ... 2. İş Mahkemesi'nin 2005/979 Esas sayılı dosyasında hüküm altına alınan alacak nedeniyle davacının toplam 14.895,00 TL ödeme yaptığının anlaşıldığı ve bu miktarın % 40'ı olan 5.958,00 TL'nin davacı tarafından talep edilebileceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.Dosyaya sunulan ve taraflar arasında ihtilafsız olan 12.02.2001 tarihli ortaklık protokolü ve 12.11.2001 tarihli ortaklık tasfiye protokolüne göre ... % 40, ... % 30, ... % 30 oranında hisse sahibidir. Davalı, ...'nın maliki bulunduğu ve... İnşaat'ın faaliyette bulunduğu adresteki fabrika sahasının ve müştemilatı olan binaların 10 yıllık süre ile ortaklığın kullanımına tahsis edildiği ve 12.11.2001 tarihli protokol ile ortaklığın tasfiyesine karar verildiği, ortaklık protokolü çerçevesinde işletilen iş yerinde 27.03.2001 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle işçilerden Kadir Yağmur'un yakınlarına tazminat ödendiği anlaşılmaktadır.Dava, adi ortaklığı temsile yetkili yönetici tarafından üçüncü kişilere yapılan ödemenin rücuen davalı ortaktan tahsili isteminden ibarettir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 625. madde hükmüne göre; adi ortaklığın yönetimi üçüncü bir kişiye bırakılabilir.Aynı yasanın 638/3. maddesinde ise; "ortaklar birlikte veya bir temsilci aracılığıyla, bir üçüncü kişiye karşı, ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmamışsa müteselsilen sorumlu olurlar".Bu nedenledir ki, adi şirket adına idareci ve temsilci tarafından ortaklık aleyhine açılan davalar sonucu kesinleşen ilamlar gereğince yapılan ödemelerin davalıdan rücuen tahsili gerekir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, kesinleşen mahkeme kararı gereğince iş kazası sonucu ölen kişi yakınlarına ödenecek olan miktarı saptamak ve taleple bağlı kalınarak belirlenen bu miktarın %40'ına hükmetmekten ibarettir. İtibar edilmeyen gerekçeler ile usul ekonomisine aykırı şekilde dava tarihine kadar ödenen miktarların esas alınması ve aza hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.