Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14025 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5971 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : KONYA 3. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 12/12/2014NUMARASI : 2014/591-2014/1108Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; Konya 1. Aile Mahkemesinin 2011/1013 Esas ve 2011/1025 Karar sayılı boşanma ilamıyla müşterek çocuk Serhat için hükmedilen 200,00 TL iştirak nafakasının; çocuğun % 70 oranında zihinsel engelli olduğu, özel bakım, eğitim ve doktor kontrolleri nedeniyle masraflarının arttığı, davacının maddi durumunun yetersiz olduğu gerekçesiyle aylık 700,00 TL'ye çıkartılmasına ve her yıl TEFE oranında artırım yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davaya cevap vermemiş ve duruşmada nafakayı kendiliğinden 325 TL’ye çıkardığını, davacı ile müşterek taşınmazın satışına kadar kira bedelini davacının aldığı ve satış bedelinin yarısının davacıya verildiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, iştirak nafakasının 450 TL’ye çıkarılması ve her yıl ÜFE oranında artış yapılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm temyiz itirazlarının reddine;Davacının temyiz itirazları yönünden;Dava; iştirak nafakası artırım istemine ilişkindir.Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür.İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir.Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk Serhat'ın 2000 doğumlu, % 70 oranında zihinsel engelli olduğu, özel eğitim ve tedavi giderleri olduğu, davacının SGK'da memur olduğu, aylık 2.000,00 TL geliri olduğu, lojmanda kaldığı, iki çocuğuna baktığı, davalının ise SGK'da memur olduğu, aylık 2.150,00 TL gelirinin bulunduğu, 450,00 TL kira ödediği, tek yaşadığı ve malvarlığı olmadığı anlaşılmıştır.Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında yaklaşık 3 yıllık bir süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır.Tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve müşterek çocuk Serhat'ın yaşı, özür durumu, eğitim durumu, özel bakım masrafları, tedavi masrafları ve ihtiyaçları gözetildiğinde; yerel mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarı az olup, hakkaniyete uygun bulunmamıştır.O halde, mahkemece yapılacak iş; müşterek çocuk Serhat'ın yaşı, özür durumu, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın sosyo-ekonomik durumu gözetilerek, TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun bir nafakaya hükmetmek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde, aylık 450,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş olması, doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.