MAHKEMESİ : ÖDEMİŞ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/05/2014NUMARASI : 2014/186-2014/244Taraflar arasında görülen sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davada; davalıya ait taşınmaz üzerindeki ev ve ahırın davacı tarafından yapıldığının tespiti ile taşınmazın kamulaştırılması sonucu davalı malike ödenen kamulaştırma bedelinin yapılarla ilgili kısmının hesaplanarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili talep edilmiştir.Davalı vekili cevabında; zamanaşımı def'inde bulunmuş davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kabulü ile 9.265,32 TL ecrimisilin 2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ilişkin verilen hüküm, Dairemizce 12.02.2013 tarihli ilamıyla; "Kısa ve gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğundan" bozulmuş, bozma üzerine mahkemece; 9.265,32 TL ecrimisilin 04.09. 2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tasiline karar verilmiştir. Hükmün, davalı vekilince temyizi üzerine bu kez Dairemizin 27.01.2014 tarih ve 2013/21113 E.- 2014/1003 K. Sayılı kararı ile; "Davalı vekilince ileri sürülen zamanaşımı def'i hususunda mahkemece olumlu-olumsuz bir karar verilmediği, oysa ki mahkemece öncelikle zamanaşımı def'inin incelenmesi ve bu konuda bir karar verildikten sonra işin esası incelenerek karar verilmesi gerektiği" belirtilerek, bozulmuştur.Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmak suretiyle kamulaştırma bedelinin son ödeme tarihi itibariyle, sebepsiz zenginleşme zamanaşımı süresi olan 1 yılın dolmadığı belirtilerek zamanaşımı def'inin reddine karar verilmiş, taşınmaz üzerindeki muhdesatın davacı tarafından yapıldığının sabit olduğu bu nedenle taşınmazın bedelinde artış olduğu ve davalının yüksek kamulaştırma bedeli aldığı, davacının payına düşen muhdesat bedelini talep etme konusunda haklı olduğu gerekçe gösterilmek suretiyle 9.265,32 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline hükmedilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmektedir.Mahkemece; hükme esas alınan ve davacı tarafa ait olduğu belirlenen yapının 2007 yılındaki değeri olarak bildirilen 9.265,32 TL'nin davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak; dosyada mevcut kamulaştırma evraklarına göre; kamulaştırılan 57 parselde davacı tarafından yapıldığı ileri sürülen ev ve ahır dışında başka yapılarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ve davacıya ait olduğu belirlenen ev ve ahıra ilişkin kamulaştırma bedelinin içinde yer alan miktar belirlenmek ve bu kısma ilişkin ödemenin davalıya ne zaman yapıldığı açıklığa kavuşturulmak suretiyle davalının sebepsiz zenginleştiği tutar açıklığa kavuşturulup, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, taşınmaz bedeline hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.