MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİDava dilekçesinde 189.196,81 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalılar vek.Av.... geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı ve vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat ....00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; müvekkili idare aleyhine açılan kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat davası sonucunda, 342.597,53 TL tazminata hükmedildiğini, icra takibi sonucunda toplam 717.815,73 TL olarak ödendiğini; ancak, davacı ......’nın mirasçıları vekili tarafından “davacı ......’nın dava aşamasında vefat ettiği tebligatların varislere yapılmadığı” gerekçesi ile mahkeme kararının temyiz edildiğini; ... ....... Dairesince kararın bozulduğunu ve yeniden yapılan yargılamada davacılar vekilince 25.02.2008 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiğinden, davanın reddine karar verildiğini; böylece, önceki karar yok hükmünde olduğundan, ...... vekili Av........ tarafından ....03.2008 tarihinde idareye 528.618,92 TL iade edildiğini, geriye kalan 189.196,81 TL yönünden davacı tarafın ( bu davada davalıların) idare aleyhine sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek; 189.196,81 TL’nin ilk ödendiği 08.02.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte istirdaten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın açıldığı tarihten ... ay sonra, 25.03.2004 tarihinde, müvekkillerinin murisi ......’nın öldüğünü ve ölümle vekillik görevinin sona erdiğini; hal böyle iken, (vekillik görevi sona ermesine rağmen) Av....’in davaya devam ettiğini ve icra takibi yaparak, yetkisiz olarak davacı idare tarafından yapılan ödemeleri kabul ettiğini; aldığı para nedeniyle, yetkisiz olarak davacı idareden para tahsil eden avukatın sebepsiz zenginleştiğini savunarak; alınan meblağlarla ilgisi ve alakası bulunmayan müvekkilleri aleyhinde açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; “..... ...... adına vekillerine ödenen bedelden 528.618,92 TL, vekillerce davacı belediyeye iade edilmiş ve buna ilişkin banka dekontu dosyaya sunulmuştur. Davacı tarafça yapılan ödemelerden geriye kalan bedel de ...... adına vekillerine yapılmış olmakla, davalılar uhdesinde kabul edilmesi gereken bu bedelin davacıya ödenmesine, yukarıda belirtilen nedenlerle davalıların husumet itirazlarının yerinde olmadığına karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” Gerekçesiyle, davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Davada, davalıların murisleri tarafından açılan kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat davasında mahkemece hükmedilen ve ödenen tazminatın, kararın ...’ca bozulması ve davanın reddi nedeniyle karşılıksız kaldığı; davalı tarafa ödenen tazminat miktarının bir kısmının iade edilmemesi nedeniyle de davalı mirasçıların sebepsiz zenginleştiği ileri sürülerek; 189.196,81 TL’nin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin malvarlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmalıdır. Somut olayda; davacı belediyeden, dava konusu parayı alan kişi (müvekkilinin ölümü nedeniyle) vekalet görevi sona ermiş olan (davada ihbar olunan) Avukat'tır. O halde, usulsüz olarak aldığı parayı iade etme yükümlülüğü de avukata aittir. Mahkemece de belirtildiği gibi, davalıların, murislerinin açtığı dava nedeniyle hükmedilen tazminattan bir miktarını aldıkları dosya kapsamından anlaşıldığından; aldıkları bu miktar yönünden sorumlu tutulmaları gereklidir. Ne var ki, almadıkları ve almak istemedikleri miktar yönünden ise bir zenginleşmeleri söz konusu olmadığından; sorumlulukları da söz konusu olmayacaktır. Mahkemece, bu hususta yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde, talep edilen miktarın tamamı yönünden davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ... duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.