Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13999 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14655 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, hukuka aykırı olarak davacılardan alındığı iddia olunan 28.657,00 TL taviz bedelinin davalıdan geri alınmasına karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece; davanın kabulü cihetine gidilerek, 28.657,00 TL taviz bedelinin davalıdan tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiş, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dairemizce; tapu kaydına işlenen .. ... Vakfı’nın mukataalı vakıf olup olmadığının yöntemince araştırılması, taşınmazın mülk topraklar içinde olup olmadığının keşfen ve uzman bilirkişiler marifetiyle saptanması, vakıf türü belirlenerek hasıl olacak sonuç dairesinde karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyan mahkemece, taşınmazın Kadastro tutanağı ve ekleri celbedilerek kadastro mühendisi ve ... Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı öğretim üyesinden oluşan iki kişilik bilirkişi marifeti ile keşif icra edilmiş, bilirkişilerden ayrı ayrı rapor alınmıştır. Kadastro mühendisi bilirkişi 09.04.2012 tarihli raporunda; vakfın sahih vakıflardan olması nedeniyle taviz bedelinin davacılardan tahsilinin yasalara uygun bulunduğunu rapor etmiştir. ... Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı öğretim üyesi 14.05.2012 tarihli raporunda; taşınmazın miri arazi nevinden olduğunu, gayr-i sahih vakıflardan olan taşınmaz hakkında ödenmiş taviz bedelinin iadesi gerektiğini; kadastro bilirkişisi tarafından hazırlanan raporda yer verilen nitelendirmelere katılmadığını rapor etmiştir. Mahkemece, hukukçu bilirkişinin raporuna itibar edilerek, dava konusu taşınmazın miri arazi olduğu ve taviz bedeline tabi olmadığı gerekçesi ile davacı tarafın ödemek zorunda kaldığı taviz bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. HMK'nın 266. (HUMK'nun 275.) maddesi gereğince; mahkeme, çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiye gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.Kural olarak hakim yalnızca bir kişiyi bilirkişi olarak seçer; ancak gerekçesini açıkça göstererek tek sayıda (3,5 vb.) olmak şartıyla birden fazla kişiden oluşan bir kurulu da görevlendirebilir.( HMK. m.267) Kurul halinde görevlendirme sözkonusu ise, bilirkişilerin bilgilerine başvurulan hususu, biraraya gelerek aralarında müzakere etmeleri zorunludur. Bilirkişi kurulunun biraraya gelmeden rapor hazırlamaları, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi açısından doğru bir usul değildir. Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda belirtilen ilkeler göz ardı edilerek, iki kişiden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınması, bilirkişilerin raporlarını ayrı ayrı hazırlayıp mahkemeye ayrı ayrı ibraz etmeleri, birbiriyle çelişen raporlardan hukukçu bilirkişinin hazırladığı rapora itibar edilmek suretiyle, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.O halde mahkemece yapılacak iş; konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak yeni bilirkişi kuruluna tüm belgeleri ve önceki raporları incelettirip, çelişkileri de giderecek nitelikte rapor alıp, hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis etmek olmalıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.