MAHKEMESİ : EMİRDAĞ ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 17/07/2013NUMARASI : 2011/609-2013/442 Taraflar arasında görülen ziynet alacağı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, 03/09/2008 tarihinde fiziki şiddet uygulanmış şekilde anne ve babasına teslim edildiğini, müvekkiline düğünde takılmış olan ziynet eşyalarını ve çeyiz eşyalarının verilmediği ileri sürülerek aynen iadelerine, bu mümkün olmadığı takdirde değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı, husumet ve esastan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tarafların Belçika'da anlaşmalı olarak boşandıkları gerekçesi ile ziynet eşyalarına yönelik isteğin reddine; çeyiz eşyalarının ise aynen iadesi cihetine gidilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür(TMK.m. 6). Kural olarak ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaracak tarafa aittir(6100 s. HMK. m.190/1). Hemen bütün ilim adamlarının birleştiği ve Yargıtay uygulamasında kararlılık ifade eden ölçüye göre, isbat yükü hayatın olağan akışına aykırı iddia ve savunmada bulunana düşer (Prof.Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, l968 sh.372; Prof. İlhan Postacıoğlu, Medeni Yargılama Usulü, l970 sh.464; Prof.Necip Bilge, Hukuk Yargılamaları Usulü, l967 sh.449; Prof.Sabri Şakir Ansay Hukuk Muhakemeleri Usulü, l957 sh.248-249; Prof.Saim Üstündağ, Hukuk Muhakemeleri Usulü, l973 sh.378; H.G.K.nun l9.7.l967 gün ve 239-340 sayılı, 7.6.l974 gün ve l972/84 sayılı kararları). İleri sürdürdüğü bir vakıadan lehine haklar çıkaran kimse iddia ettiği olayları ispat etmelidir (Prof.Saim Üstündağ, age. l973 sh.397). Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır. Somut olayda, tarafların 25/07/2005 yılında evlendikleri, evliliklerinden bir kız çocuklarının bulunduğu, tarafların Belçika Dermonde Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/09/2008 tarihli kararı ile boşandıkları, bu boşanmaya ilişkin ilâmın tanınmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı taraf ziynet eşyalarının zorla davalılar tarafından el konulduğunu, 03/09/2008 tarihinde Emirdağ'daki ailesine ait eve kayınbabası tarafından zorla götürüldüğünü, ailesine teslim edildiğini, teslim edildiğinde yüzünde, boynunda, kollarında morlukların bulunduğunu iddia etmiştir. Bu husus alınan doktor raporu ile de sabittir. Her ne kadar Emirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/1278 Soruşturma 2010/4 Karar sayılı dosyasında takipsizlik kararı verilmiş ise de bunun nedeni olayın Belçika'da gerçekleşmiş olmasıdır. Yine, davacı tanıkları beyanlarından, davacının, Belçika'ya giderek hukuk mücadelesine devam ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, davacının doktor raporu ile sabit olduğu şekilde davalıların hakimiyet alanında ve ikametgahlarının bulunduğu yurt dışında olduğu dönemde fiziksel şiddete maruz kalıp kalmadığının değerlendirilmesi gereklidir. Değerlendirmenin fiziksel şiddete maruz bırakıldığı şeklinde olması halinde ise davacının ziynet eşyalarını yanında getirdiğinin kabulünün olanaklı olmadığı gözetilerek taraf delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken tarafların karşılıklı anlaşma ile boşandıklarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.