Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13953 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10940 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen nişan hediyelerinin iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; nişan nedeni ile verilen hediyelerin (bilezik, yüzük, saat, künye, küpe) iade edilmesini ya da bedellerinin ödenmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; sadece iki bileziğin davalıda kaldığını, diğer hediyelerin iade edildiğini, verilmeyen hediyelerin istenildiğini, davacıya verilen paralar nedeni takas talep ettiklerini belirtmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Kural olarak, TMK'nun 122 nci maddesine göre nişanın bozulması sebebiyle hediyelerin geri alınması istemine dair davalarda kusur aranmaz. Mutad dışı hediyeler ise aynen iade edilir. Aynen iade mümkün değil ise, karşılığı olan bedel sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri verilir.Ancak, giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı, kuaför gideri, pasta, meyve suyu vs, gibi) eşyaların iadesine karar verilemez.Yerleşik Yargıtay Uygulamalarına göre de altın ve ziynet eşyası mutad hediye kapsamında olmayıp iadesi gereken hediyeler olarak değerlendirilmektedir.TMK 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan hirbiri hakkına dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.Somut olayda; nişan nedeni ile kendisine verildiğini kabul ettiği hediyelerin iade edildiğini ileri süren davalı bunu kanıtlamalıdır, diğer bir deyişle ispat yükü davalıdadır. Ancak davalının verildiğini kabul etmediği hediyelerin verildiğini ispat yükü kuşkusuz davacıdadır.Dosyadaki bilgilerden, mahkemece dinlenen davalı tanıklarının görgüye dayalı bir bilgilerinin olmadığı, yalnızca duyduklarını aktardıkları, davacının annesinin ise tanık olarak verdiği yeminsiz beyanında davalının tektaş yüzük ve alyans dışındaki hediyeleri iade etmediğini belirttiği, nişan CD sini inceleyen bilirkişinin ise nişanda davalıya 2 bilezik, 1 tektaş yüzük, 1 künye ve 1 yüzük hediye edildiğini tespit ettiği, davalının kabul ettiği hediyeler ile bilirkişinin tespit ettiği hediyelerin de benzer olduğu anlaşılmaktadır .Mahkemece tarafların yemin deliline dayandıkları da gözönünde bulundurularak, davalının kendisine verildiğini kabul ettiği hediyelerin iade edildiğini ispatlaması yönünden, davacının da davalının hediye edilmediğini ileri sürdüğü hediyelerin verildiğini ispatlaması yönünden sundukları kanıtlar değerlendirilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.