Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13951 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10933 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen ziynet eşyası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların davacının elinden ziynetlerini zorla aldıklarını, davacının şikayet ettiğini belirterek, ziynetlerin aynen teslimine, mümkün değil ise 20.000 TL'nin yasal faizi ile müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının kendi isteği ile takıları bıraktığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki bilgilerden davalıların ortak vekillerinin vekillikten çekilme dilekçesi sunduğu, bu dilekçenin davalılara tebliğ edilmediği, davalı ...'un kendisini başka bir vekil ile temsil ettirdiği, diğer davalıların kendilerini başka bir vekil ile temsil ettirmediği, mahkemece konu üzerinde hassasiyetle durulmadığı, bunun sonucunda davalıların en tabi Anayasal hakkı olan savunma hakkının kısıtlandığı anlaşılmaktadır.Avukatlık Kanununun 41. maddesinde, davadan çekilen avukatın vekalet görevinin asile tebliğden itibaren onbeş gün süre ile devam edeceği, HMKnun 27.maddesinde davanın taraflarının hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları düzenlenmiştir.Mahkemece; vekillerinin çekilme dilekçesinin davalılara yöntemince tebliğinin sağlanarak, davalıların kendilerini başka bir vekil ile temsil ettirmelerine ya da bizzat temsil etmelerine imkan verilmesi gerekir iken, davalıların savunma hakları kısıtlanarak yargılamaya devam edilmiş olması isabetli bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir.Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.