MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/12/2013NUMARASI : 2011/329-2013/666Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılardan Y.. T.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davalılar ve dava dışı davacının eşi M. T.'in ekte sözleşmesi bulunan Aile Ortaklığı Sözleşmesinin taraflarına sözleşmede yazılı olan 140.000 Alman Markını borç olarak verdiğini, bilahare bu paranın markın Euroya dönüşmesi ile Euroya çevrildiğini ve 70.000 Euro kabul edildiğini, faiziyle birlikte ödeneceğinin söylendiğini, aradan geçen zamanda bir kısmının peyder pey ödendiğini, 40.000 Euronun ödenmediğini, aile şirketinin kendi içerisinde anlaşmazlığa düştüğü ve tasfiye davasının açıldığının öğrenildiğini, halen derdest olduğunu, dava açılmayan aile şirketi ortaklarından %20 hissesi bulunan davacının eşinin davacıya hissesine düşen 8.000 Euroya ilk günden beri işleyen faizini de kapsayacak biçimde bir adet arsa tapusu verdiğini, bu nedenle davacının aile şirketi ortağı eşine dava açmadığını ileri sürerek ödenmeyen 32.000 Euro'nun yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı Y.. T.. vekili cevap dilekçesinde; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunarak, esasa ilişkin olarak davanın şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerektiğini, davalının kardeşleri ile birlikte Altın ....Altın ve Döviz Ticareti ile .... Döviz ve Altın Ticareti A.Ş'de ortaklığı bulunduğunu, bu şirketlere borç verilmiş ise şirketlerin resmi kayıtlarında yer alacağını, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/30 Esas sayılı dosyasında tarafları iş bu davanın davalısı olan M.. T.. ve dava dışı davacının eşi M. T. tarafından davalı Y.. T.. aleyhine adi ortaklığın tasfiyesi talebi ile dava açıldığını, söz konusu dosyaya adi ortaklığı kanıtlamak amacıyla iş bu dava dosyasına sunulan 28.08.2001 tarihli Aile Ortaklık Sözleşmesinin sunulduğunu, eğerAnkara 9. Asliye Ticaret Mahkemesince adi ortaklığın tasfiyesine karar verilecek olursa 28.08.2001 tarihli belgede adı geçen tarafların ve ailelerinin bütün malvarlıklarının tasfiye sürecine gireceğini, iş bu dava konusu alacak iddiasının da davaya konu olacağını, bu paranın verilip verilmediği ya da ortaklığın oluşup oluşmadığı hususlarının sabit olmadığını beyanla, davanın reddini savunmuştur. Davalı M.. T.. vekili cevap dilekçesinde; davaya bir diyecekleri olmadığını, adi ortaklığın tasfiye işlemlerinin devam ettiğini, müvekkilinin hissesine düşen meblağı kabul ettiklerini beyan etmiştir. Mahkemece, davacı A.. T..'in davalılarca oluşturulan ortaklığa 140.000 Alman Markı'nı verdiği hususunun sabit olduğu, davalılardan M.. T..'in davacı tarafın iddialarının doğru olduğunu kabul ettiği, diğer davalının ise, imzaya itirazı bulunmamakla birlikte paranın kendileri tarafından alınıp alınmadığı hususunun ispatı gerektiğini savunduğu, sözleşmenin içeriği ve imzaya itiraz olmamakla, sözleşmede geçen şekilde 140.000 Alman Markı'nın ortaklık dışı davacı tarafça verildiği hususunun sabit görüldüğü gerekçesiyle davanın kabulü ile, 74.428,80 TL’nin 20/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı Y.. T.. tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalıların oluşturduğu adi ortaklığa borç olarak verilen paranın istirdadına ilişkindir.Kural olarak; bir davada hüküm verilmesi, başka bir davada incelenmekte ve kesin olarak karara bağlanacak bir hukuki durumun mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkeme o davanın sonuçlanmasını beklemek üzere yargılamayı erteleyebilir. Davalardan biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı var sayılır ve biri diğeri için bekletici mesele yapılır.Somut olayda iş bu davanın davalısı Muammer ile dava dışı M. T. tarafından dava konusu 28.01.2001 tarihli Aile Ortaklık Sözleşmesinden kaynaklı iş bu davanın davalısı Y.. T.. aleyhine adi ortaklığın feshi davası mevcut olup anılan dosya halen derdest durumdadır. Söz konusu davada,adi artaklığın varlığı veya yokluğu, adi ortaklığın bulunması durumunda, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi hükümlerinin uygulanacak olması nedeniyle, o davada verilecek hüküm, eldeki davanın sonucunu etkileyecek mahiyettedir.Bu durum karşısında mahkemece, aralarındaki bağlantı nedeniyle Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/30 Esas sayılı dava dosyasının bekletici mesele yapılarak, orada verilip kesinleşecek karar doğrultusunda bu dava dosyasında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.