MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/05/2014NUMARASI : 2013/256-2014/294Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkili aleyhine düzenlenen 27.12.2012 tarih ve 2012/12 dönem endeks esaslı olmayan tahakkuk miktarınca elektrik kullanmadığının ve 34.509,60.Tl. borçlu olmadığının tespitine, kötü niyetli davalı kurumun IİK.nun 72 maddesi çerçevesinde dava değerinin %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, sözkonusu tahakkukun mevzuata uygun olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne, davalının davacıya ait .... nolu tarımsal sulama abonesi için 12/2012 dönemi için tahakkuk ettirdiği 34.509,60 TL lik borcun 75,75 TL lik kısmı dışında kalan 34.433,85 TL lik kısmı yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; sözkonusu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir .Dava; elektrik sayacında uzun süreli enerji kesintisinin tespiti üzerine geriye dönük olarak düzenlenen ek tahakkuk faturasına karşı abonenin açmış olduğu menfi tespit istemine ilişkindir.Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Sayacın tüketim kaydetmemesi başlıklı 19.maddesinde; sayacın müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde, varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa sayaç çalışır duruma getirildikten sonraki müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimlerinin hesaplanacağı; ikili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının doğru tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında işlem yapılacağı açıklanmıştır.Bu bağlamda; taraflar arasındaki uyuşmazlığının çözümlenebilmesi için yukarıdaki yönetmelik hükmü gereğince hesaplama yapılarak, davacının davalıya karşı sorumlu olduğu fatura bedelinin belirlenmesi gerekmektedir.Somut olayda, davacının 8963 nolu tarımsal sulama abonesi olduğu, 12.09.2012 tarihinde sayacın değiştirildiği, 31.11.2012 tarihli Ölçüler Ve Ayar Şube Müdürlüğünün .... nolu Sayaç İnceleme Raporu ile, "sayaç üzerinde yapılan dış mekanizma muayenesinde, T.C. Mühürlerinin sağlam olduğu, elektrik ölçümlemede de toleransı sınırları içerisinde çalıştığı, mühürlerde gözle görülür bir müdahale izinin bulunmadığı , ancak optik portla yapılan okuma kayıtlarındaki olaylar raporunda, çeşitli tarihlerde çok uzun süreli gerilim kesintisi olduğunu gösteren kayıtların olduğu, bu zaman zarfında sayaç enerjisiz kaldığından abonenin faal olduğu, tespitin yapılması halinde tahakkuk yönünden değerlendirilme yapılması gerektiği belirtilmiştir.Davalı kurum tarafından, sayacın yapılan kontrolde sağlam çıktığı ancak optik portla yapılan endeks kontrolünde, 2012 yılı sulama sezonu içerisinde 227 gün gerilim kesintisi olduğu ve bu süre içerisinde sayacın endeks kaydetmesinin engellendiğinin tespit edildiği belirtilerek, 227 günlük faz kesintisinden dolayı, sayaç raporunda belirtilen demont gücü üzerinden tahakkuk yapıldığı anlaşılmaktadır.Hükme esas alman 06.11.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda; D.. D..'ın 09014742 seri numaralı sayaç için ilgili yönetmelik maddelerinde ve mevzuatta yeri olmayan bir şekilde, varsayım ve şüpheye dayalı fatura tahakkuku yaptığı, 34.509,60.TL. tutarındaki talebinin yersiz ve dayanaksız olduğu kanaatine varıldığı, sayaç değişimi dolayısıyla sayaçta mevcut fatura edilemeyen tüketim kaydı için D.. D..'ın endekse dayalı tüketim bedeli olarak tüm yasal vergiler dahil 75,75.TL. talep edilebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiş; sözkonusu rapor doğrultusunda hüküm tesis edilmiştir.HMK'nın 281.maddesi gereğince; taraflar bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler. Bu halde mahkemece, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulması için, bilirkişiden ek rapor alınabileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için yeni görevlendirilecek bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabilir.Davalı vekili 05.02.2014 günlü yazılı dilekçesiyle bilirkişi raporuna itirazlarını sunmuş; sözkonusu itirazlar nazara alınmaksızın; itiraza uğrayan 06.11.2013 günlü bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi cihetine gidilmiştir .Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalının davacı taraftan isteyebileceği bedelin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı kurul kararı hükümlerine göre hesaplanması ve davalı vekilinin itirazlarının karşılanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınması, davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulması yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.