MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacılar vekili dilekçesinde; müvekkili ...’a ait aboneliğin bulunduğu işyerinin diğer müvekkili ... Türeli tarafından işletildiğini, davalı dağıtım şirketinin 24.03.2004 tarihinde elektrik enerjisi hırsızlığı suçu işlediğinden bahisle müvekkili ... hakkında tutanak tutarak adli makamlara şikâyette bulunduğunu, ayrıca davalı şirketin müvekkillerden kaçak olarak kullanıldığı ileri sürülen elektrik tüketimi nedeniyle 24.000 TL civarında bir ödeme talep ettiğini, müvekkillerinin işyerinin elektriğinin kesilmemesi için davalı şirketçe talep edilen bu miktarı ödemek zorunda kaldıklarını, ancak adli makamlarca yapılan tahkikat sonucunda müvekkili ... hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini, bu nedenle müvekkillerinden haksız olarak tahsil edilen tutarın davalı şirketin sebepsiz zenginleşmesine yol açtığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 7.000 TL nin ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep etmiş, 01.10.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini yükselterek 17.770 TL alacak ve 26.596 TL işlemiş faizin tahsilini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; istirdat davasının hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, ayrıca davacı ...’ın aboneliğine ait sayacın Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ... İl Müdürlüğünce yapılan kontrolünde mühürleriyle oynanmış olduğunun belirlenerek muayeneye alınmadığı yönünde rapor düzenlendiğini, gelişen bu durum üzerine ... Elektrik Makina Sanayi AŞ tarafından yapılan kontrolde ise aynı sayacın kapak camının film şeridi girecek şekilde aralandığının tespit edildiğini, bu nedenlerle davacı ... hakkında kaçak elektrik tutanağı düzenlendiğini ve kaçak tüketim nedeniyle 16.212,72 TL tüketim bedeli tahakkuk ettirildiğini, devamında kaçak tüketim bedeli ile 4 normal fatura toplamı 4.631,80 TL’nin birleştirilerek taksitlendirme yapıldığını, dava dilekçesinde davanın hangi faturaya dayanılarak açıldığının belli olmadığını, müvekkili şirketçe yapılan tespit ve tahakkukların hukuka ve ... mevzuatına uygun olduğunu savunarak; davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, gerek görüşüne başvurulan uzman bilirkişi heyetinin raporu, gerekse de ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu ile kaçak elektrik kullanımı olmadığının belirlendiği, zira sayacın kulak mühürleri ile oynanması halinin, sayacın doğru kayıt yapmasını engellemesi durumuna neden olup olmadığının tespiti için laboratuarca gerekli muayenelerin yapılmasının gerektiği, davaya konu olayda böyle bir muayenenin yapılmadığı, ceza mahkemesinde de aynı nedenlerle davacı ... hakkında beraat kararı verildiği gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen tüketim bedelinin, dayanağı kaçak elektrik tutanağının gerçeği yansıtmadığı iddiası ile istirdadı istemine ilişkindir.818 sayılı Borçlar Kanunu’nun “Ceza Hukuku ile Medeni Hukuk Arasında Münasebet” başlıklı 53. maddesi; “Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamiyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraet karariyle de mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez.” hükmünü içermektedir.Görülmektedir ki, beraat kararının tespit ettiği vakıa bakımından kesin delil teşkil edebilmesi için, beraat kararında o vakıanın mevcut olup olmadığının delillerle kesin biçimde tespit edilmiş olması gerekir. Buna karşılık, delil yetersizliğinden verilmiş beraat kararı, konusu olan vakıanın mevcut olup olmadığını delillerle kesin biçimde tespit etmediği için hukuk mahkemesinde kesin delil teşkil etmez. Ceza mahkemesinin yeterli görmediği delilleri, hukuk mahkemesi tazminat için yeterli görebilir.(Prof. Dr. Baki Kuru, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, s. 705).Somut olayda hükme esas alınan ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2008/258 E.- 2009/331 K.sayılı ilamına bakıldığında; elektrik hırsızlığı suçundan yapılan yargılama sonucunda sanık (davacı ...) hakkında “Sanık adına düzenlenen tutanak dışında sanığın savunmasının aksine kaçak elektrik kullanıldığını gösteren delil elde edilemediği” gerekçesi ile beraatine karar verildiği görülmektedir. Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde ceza mahkemesi tarafından verilen bu beraat kararının, hukuk mahkemesinde bağlayıcı olmadığı, eş söyleyişle kesin delil teşkil etmediği açıktır.Bunun yanında, hükme esas alınan 19.04.2010 havale tarihli bilirkişi raporuna bakıldığında; “...Sayacın kulak mühürleri ile oynanmasının, sayacın doğru kayıt yapmasının engellenmesi durumuna neden olup olmadığının tespiti için anılan laboratuarca gerekli muayenelerin (değişik yük ve güç faktörü uygulanarak) yapılması ve buna göre karar verilmesi gerekmektedir. Ancak böyle bir muayenenin yapılmadığı görülmektedir. (…) O halde, davacılarca kaçak elektrik kullanma amacıyla sayaca müdahale yapıldığına dair somut kanıtlar mevcut değildir. Bu duruma göre kaçak elektrik kullanımından söz edilemeyecektir.”' şeklinde görüş bildirildiği, alınan bu rapor ile ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporunun aynı mahiyette olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, Kaçak elektrik tutanağı tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesinde; “Gerçek veya tüzelkişilerin; dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketimi” kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak tanımlanmıştır.Davaya konu 806267 nolu sayaç hakkında ... Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Ölçüler ve Ayarlar Şube Müdürlüğü tarafından “mühürleri ile oynanmış” olduğu yönünde 06.04.2004 tarihli rapor hazırlandığı, yine ... Elektrik Makine Sanayi AŞ tarafından “sayacın kapak camının film şeridi girecek şekilde aralandığı” yönünde 06.04.2004 tarihli raporun düzenlendiği görülmektedir.Tüm bu açıklama ve tespitler karşısında; Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesinde düzenlenmiş olan sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı şekilde elektrik enerjisi tüketilmesi eyleminin sübut bulduğu ortadadır. Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek, kesin delil teşkil etmeyen ceza mahkemesi kararı ve yetersiz bilirkişi raporuna göre eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Buna göre mahkemece yapılacak iş; yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi kurulundan davalı şirketin davacılardan talep (ve tahsil) ettiği kaçak elektrik bedelinin, Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelik gereğince yayımlanan usul ve esaslarda açıklanan yönteme göre belirlenip belirlenmediği hususunda rapor aldırılmak suretiyle ulaşılacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek olmalıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.