Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13924 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9125 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili şirketin, 2002 yılı Haziran ayına ait 12 günlük tüketimi faturasını davalı aboneye tebliğ ettiğini, ancak fatura tutarını ödemeyen davalı abonenin bu nedenle başlatılan takibe ise borcu ödediğini ileri sürerek itiraz ettiğini, oysa davalı abonece sunulan belgeden ödemenin dava dışı ...’a yapıldığının anlaşıldığını ileri sürerek; takibe vaki haksız itirazın iptali ile takibin devamını, ayrıca davalının icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin, fatura tutarını davacı şirkete el konulmuş olması nedeniyle tahsilât yapmaya yetkili olan dava dışı ...’ın banka hesabına yatırdığını, davacı şirketin bir alacağı var ise bunu ...’tan talep etmesi gerektiğini savunarak; davanın reddini ve davacı şirketin kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesini dilemiştir. Mahkemece, dava dışı ...’ın gönderdiği cevabi yazıda; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun 12.06.2003 tarihinde davacı şirkete el koyarak dağıtım kısmının ..’ın bünyesine alınması sebebiyle 1–12 Haziran 2003 dönemi için abonelere tahakkuk edilen 12 günlük elektrik faturası bedellerinin şirketlerince tahsil edilmesinin uygun görüldüğünün bildirildiğini, buna göre davalının takibe ve davaya konu fatura tutarını Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlenen dava dışı ...’ın banka hesabına yatırdığını, davacı şirketin ... tarafından ödemenin yapılmaması veya ödemenin inkâr edilmesi halinde davalı aleyhine takip başlatabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; davacı dağıtım şirketi tarafından, 01.06.2003–12.06.2003 tarihleri arasındaki elektrik enerjisi tüketimi nedeniyle davalı aboneye tahakkuk ettirilen tüketim faturasının ödenmediği iddiasıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Davalı, aleyhine başlatılan takibin haksız olduğunu, zira alacağın doğduğu dönemde davacı dağıtım şirketine el konulmuş olması nedeniyle fatura miktarını tahsilata yetkili olan dava dışı ...’a ödediğini savunmuştur.Ödemenin yapıldığı ileri sürülen ... ise, davacı dağıtım şirketine el konulması nedeniyle abonelere tahakkuk ettirilen faturaların şirketlerince tahsil edilmesinin uygun görüldüğünü bildirmiş ve mahkemece bu yazı cevabı esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir.Ne var ki, ... tarafından aynı mahiyetteki başka bir uyuşmazlık nedeniyle ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/402 Esas sayılı dava dosyasına gönderilen ve dava dilekçesinin ekinde sunulmuş bulunan 25.07.2011 tarihli yazıda; davacı dağıtım şirketinin 12.06.2003 tarihi itibariyle abonelerine tahakkuk ettirdiği tüketim faturalarını tahsil etmeye yetkili olduğu, bu faturaların davacı dağıtım şirketine ait olması nedeniyle ...’a ödenemeyeceği bildirilmiştir.Şu durumda, davalı abone tarafından yapılan ödemeyi kabul eden dava dışı ... tarafından aynı mahiyetteki uyuşmazlıklar hakkında verilen cevapların çelişkili olduğu ortadadır.Hal böyle olunca; mahkemece, takibe ve davaya konu faturanın tahsili konusunda dava dışı ...’ın yetkili olup olmadığı hususunda gerekli incelemenin yapılması ve ondan sonra uyuşmazlığın esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.