Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13912 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8145 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 02/07/2013NUMARASI : 2012/67-2013/671Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesi ile; davalı borçlunun abonelik sözleşmesinden doğan fatura borcunu ödememesi nedeniyle aleyhine İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün 2010/35337 sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazının iptali ile lehine %40'dan az olmamak üzere inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; reddini talep etmiştir .Yerel Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; yargılama sürecinde davalı borçlu ölmüş bulunduğundan itirazın iptali davasının mirasçıların davaya dahili ile devamı mümkün bulunmadığından bahisle, davanın reddine hükmolunmuş; sözkonusu hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Dava sırasında taraflardan birinin ölümüne dair yasal düzenleme getiren 6100 Sayılı HMK.'nun 55.maddesi; "Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir." yasal ifadesini içermektedir.Dava devam ederken taraflardan birinin ölümü halinde, TMK.nun 28/1 inci maddesi uyarınca ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu durumda mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümüyle konusuz kalmaz. Bu durumda, ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçılarının, davayı mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri gerekir.10.01.2012 tarihinde açılan temyiz istemine konu iş bu yargılama dosyasında; davalının yargılama sürecinde 03.03.2013 tarihinde öldüğü anlaşılmıştır. Dava konusu istek malvarlığına ilişkin olup, mirasçıların malvarlığını etkilemektedir. Bu itibarla , mahkemece anılan usul hükümleri dikkate alınarak, mirası reddetmeyen mecburi dava arkadaşları olan davalı mirasçılarının davada yer almalarının sağlanması gerekirken itirazın iptali davasının mirasçıların davaya dahil edilmeleri ile devamı mümkün olmadığından bahisle reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir . SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.