Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13889 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16961 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : CEYLANPINAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/07/2014NUMARASI : 2013/39-2014/162Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin tarımsal sulama abonesi olduğunu, sayacın arızalı olduğu belirtilerek davalı tarafından 54.410,50 TL endeks esaslı olmayan ek tahakkuk yapıldığını, bu meblağın fahiş olduğunu öne sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile davacının davalıya 54.410,50 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin (EPMHY) “Sayacın tüketim kaydetmemesi’ başlıklı 19.maddesi hükmünde, sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde, varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonraki müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanacağı; perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından yapılan tahakkuk işleminde sayacın tüketim kaydetmediği dönem birim fiyatları kullanılır ve gecikme faizi uygulanmayacağı; ikili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının doğru tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında işlem yapılacağı açıklanmıştır.Somut olayda, Ölçüler ve Ayar Şube Müdürlüğünün 30.11.2012 tarihli sayaç inceleme raporunda, sayacın mühürlerinin sağlam olduğu ancak optik portla yapılan okuma kayıtlarındaki olaylar raporunda çeşitli tarihlerde çok uzun süreli gerilim kesintisi olduğunu gösteren kayıtların belirlendiği, bu zaman zarfında abonenin faal olduğunun tespiti halinde tahakkuk yapılabileceği açıklanmıştır. Mahkemece Ölçüler ve Ayar Şube Müdürlüğünün anılan sayaç inceleme raporunda açıklanan şekilde, belirtilen zaman zarfında abonenin faal olup olmadığı, ilgili kurumlardan ve gerekirse zabıta araştırması yapılarak tespit edilmeden alınan bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmiştir.Hal böyle olunca, sayaç inceleme raporunda belirtilen zaman zarfında abonenin faal olup olmadığı tespit yapıldıktan sonra dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak ve aralarında ziraat ve elektrik mühendisi bilirkişilerin de bulunduğu üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği elektrik bedelinin, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 19.maddesine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.