MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/04/2012NUMARASI : 2011/390-2012/178Taraflar arasındaki muarazının önlenmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketin tarımsal sulama abonesi olduğunu, 31.12.2010 tarihinden öncesine ilişkin elektrik tüketiminden kaynaklanan borçlarının 6111 Sayılı Yasa kapsamında yeniden yapılandırılması amacıyla davalıya başvuru yaptıklarını, davalının "6111 Sayılı Yasa kapsamında yapılandırma yükümlülükleri olmadığı" şeklinde cevap verdiğini ileri sürerek; muarazanın giderilerek tarımsal sulamada kullanılan elektrik borcunun 6111 Sayılı Kanun uyarınca yapılandırılması gerektiğinin tespitine ve bu konuda oluşan muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; özel sektör dağıtım şirketlerine ait alacaklar için kanun kapsamında yapılandırma zorunluluğu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, dosya kapsamına göre, davalı şirketin EPDK'dan enerji dağıtım lisansını 24.08.2006 tarihli karara dayalı olarak 01.09.2006 tarihi itibariyle geçerli olmak üzere aldığı, dava dışı TEDAŞ'ın davalı şirketin ortaklarından olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davacı tarafa 24.08.2006 tarihinden önceki dönem için tahakkuk ettirilen fatura ve alacaklar yönünden 6111 sayılı Kanunun 17. maddesinde belirtilen şartların gerçekleştiğinin tespitine, davalı tarafın bu konuda belirtilen dönem öncesi tahakkuk ettirilen fatura ve alacaklar yönünden çıkarmış olduğu muarazanın giderilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir.Davacının temyiz itirazlarına gelince; dava, muarazanın önlenmesi istemine ilişkindir. 25.02.2011 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6111 Sayılı Kanun'un 17. maddesinin 10. fıkrası ile "TEDAŞ veya bu şirketin hissedarı olduğu elektrik dağıtım şirketlerinin elektrik tüketiminden kaynaklanan alacaklarından ve 04.12.1984 tarihli ve 3096 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu dışındaki kuruluşların elektrik üretimi, iletimi, dağıtımı ve ticareti ile görevlendirilmesi hakkında kanun kapsamında mevcut sözleşmeleri uyarınca faaliyet göstermekte olan dağıtım şirketlerinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan lisans almadan önceki faaliyet dönemlerine ilişkin elektrik tüketiminden kaynaklanan alacaklarından vadesi 31.12.2010 tarihi itibariyle geldiği halde bu kanunun yayınlandığı tarih itibariyle ödenmemiş olan asıllarının tamamı ile bu alacaklara ilişkin fer'iler, bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen tarımsal sulama aboneleri için dördüncü ayın sonuna kadar başvurmaları halinde ve ödenmesi gereken tutarın ilk taksidinin kanunun yayımını izleyen dokuzuncu aydan başlamak üzere ödenmesi halinde bu alacakların fer'ilerinden vazgeçilir". Yine aynı yasanın 17 (10)-4- maddesinde "TEDAŞ'a ait olup, tahsilatı özelleştirilen elektrik dağıtım şirketlerince sürdürülen ve bu fıkra kapsamına giren alacaklar da bu fıkra kapsamından yararlandırılır" denilmektedir.Dosya kapsamına göre; davalı Osmangazi Elektrik Dağıtım Şirketinin 11 Mart 2005 itibariyle sermayesinin (%100)'ü TEDAŞ'a ait olarak kurulmuş, 24.08.2006'da EPDK'dan dağıtım lisansı almış, 31.05.2010 tarihli hisse devri sözleşmesi ile (%100) hissesi Dedeli Yatırım Taah.Elektrik Dağ.San.Tic.A.Ş.'ne satılmış ve bu satış 29 Haziran 2010 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayınlanmıştır.Dava konusu borç 31.12.2010 öncesine ilişkin olup, 6111 Sayılı Kanun kapsamındadır. Yine davalının özelleştirildiği 31.05.2010 öncesine ve hissesinin (%100)'ünün TEDAŞ'a ait bulunması nedeniyle davacının 6111 Sayılı Yasa uyarınca süresinde yaptığı başvurunun davalı tarafından değerlendirilmesi gerekir. Şu durumda, davalı, 6111 Sayılı Yasa kapsamında yapılan başvuru uyarınca, davacının talebinin tamamını yapılandırmakla yükümlü olup, bu konuda çıkardığı muarazanın men'ine, davanın kabulüne karar verilmelidir.Anılan yön gözetilmeden yazılı şekilde verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.