MAHKEMESİ : MERSİN 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 14/03/2014NUMARASI : 2013/519-2014/178Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; Mersin 3. Aile Mahkemesinin 2005/105 Esas 2005/632 Karar sayılı boşanma ilamıyla müşterek çocuk A.D.adına hükmedilen 100,00 TL iştirak nafakasının; değişen koşullar ve ihtiyaçlar nazara alınarak, aylık 700,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; 26/08/2013 tarihinde emekli olduğunu, henüz maaş bağlanmadığını, 700,00 TL nafaka ödeyecek gücünün olmadığını, 1.200,00 TL kredi ödemesi olduğunu, 400,00 TL kira ödediğini beyan ederek iştirak nafakasının 200,00 TL olarak belirlenmesini kabul etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 100,00 TL olan iştirak nafakasının aylık 100,00 TL artırılarak 200,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir.Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür.İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir.Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk A. D.'in 2003 doğumlu ve 5. sınıf öğrencisi olduğu; davalının ise, emekli olup, icra ve nafaka kesintisi haricinde aylık 2.316,00 TL maaş aldığı, ayrıca Ziraat Bankasından aylık 253,28 TL aylık ödenek aldığı tespit edilmiştir. Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında 8 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocukların yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır.Tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları gözetildiğinde; yerel mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarı az olup, hakkaniyete uygun bulunmamıştır.O halde, mahkemece yapılacak iş; müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun bir nafakaya hükmetmek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde, aylık 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş olması, doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.