Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13875 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5129 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : SİİRT 2. ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 14/10/2014NUMARASI : 2013/1019-2014/1009Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; tarafların evlilik dışı birlikteliğinden Y. E. ve Z. İ. isimli iki çocuklarının olduğunu, çocukların davacı annenin yanında kaldığını, Z. İ.'in akıl rahatsızlığının bulunduğunu, eğitimlerine devam ettiklerini, davalının çocuklarına yardım etmediğini belirterek; çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; çocuklarının engelli durumu ve sağlık desteğine ihtiyaçları olmadığını, devlet okulunda eğitim gördüklerini, davacıyla ayrılıklarının bulunmadığını, ara sıra annesinin yanına gittiğini, her yıl yaz aylarında 3 ay, kış aylarında 1 ay yanına geldiğini, çocuklarının eşyalarının kendi ikametgahında olduğunu, kira ödediğini, maddi açıdan çok zorlanacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davalının çocukların bakım ve eğitim giderlerine katkıda bulunmak zorunda olduğu gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulü ile çocuklar Y. E. ve Z. İ. için dava tarihinden itibaren ayrı ayrı 250,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçları ve ana babanın mali durumuna göre takdir edilir.Çocuklar Y. E. ve Z. İr. 14.03.2000 tarihinde evlilik dışı ilişkiden dünyaya gelmiş ve davalı tarafından 17.05.2001 tarihinde tanınarak soybağı kurulmuştur.Somut olayda; davalı babanın polis memuru olup, icra kesintisi haricinde aylık 2.746,86 TL gelirinin bulunduğu, davacı annenin ise çalışmadığı, babasından 800,00 TL yetim maaşı aldığı, çocukların ise anne ile birlikte yaşadığı anlaşılmıştır.Gerçekleşen bu sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile takdir edilen miktarlar az olup, TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.Öyle ise mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek yapılacak yargılama neticesinde, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine göre daha yüksek oranda nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ; yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.