Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13843 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7328 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : VİRANŞEHİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/01/2014NUMARASI : 2013/566-2014/26Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin Viranşehir İlçesi ..... Köyünde bulunan tarımsal amaçlı sulama kuyusunun sahibi olduğunu, sulama kuyusunda bulunan.... abone nolu elektrik sayacı hakkında davalı kurumca 18.01.2011 tarih ve .... seri nolu kaçak tutanağı tutulduğunu, Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Ölçüler ve Ayar Şubesince 02.03.2011 tarihinde sayaç üzerinde yapılan incelemeyle sayaca müdahale edildiğinin tespit edildiğini, bunun üzerine davalı kurumca müvekkili hakkında 41.647,40TL'lik fahiş bir kaçak kullanım bedeli tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinin söz konusu sulama kuyusuyla 90 dönem araziyi suladığını, sayacının söküldüğü tarihte henüz tarımsal bir faaliyetin yapılmadığını iddia ederek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu kaçak tespit tutanağı ve bu tutanağa tahakkuk edilen dava konusu borç davacı tarafa tebliğ edildiğini, yasal itiraz süresi olan son ödeme gününe kadar her hangi bir itiraz yapılmadığını, şüpheli sayacın değiştirildiği ve incelenmek üzere Sanayi ve Ticaret Şanlıurfa İl Müdürlüğü Ölçüler ve Ayar Şube Müdürlüğüne gönderildiğini, yapılan muayene ve incelemesi neticesinde abonenin sayacının müdahaleli olduğunu, sayacın sağlam olmadığını, eksik kayıt yaptırıldığının tespit edildiğini, EPDK Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve EPDK Kurul kararları esas alınarak söz konusu tutanak düzenlendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacının davalıya 31.030,57 TL borçlu olmadığının tespitine karara verilmiş, verilen hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, hüküm Dairemizin 01.07.2013 tarih, 2013/7277-11310 sayılı ilamı ile; ''...Mahkemece elektrik bilirkişisinden alınan 04.04.2012 tarihli kök raporda; davacı abonenin kaçak borcunun 6.659,32 TL olduğu rapor edilmiş; aynı bilirkişiden alınan ek raporda ise; davacının davalıya olan borcunun 10.616,83 TL olduğu rapor edilmiştir. Mahkemece ek rapor hükme esas alınmış, davacının davalıya 10.616,83 TL borçlu olduğu kanaati ile davacının 31.030,57 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.Hal böyle olunca mahkemece; Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 20. maddesi doğrultusunda davacıya ait sayacın onun kusuru neticesinde doğru tüketim kaydetmediği kabul edilerek, kök rapordan farklı sonuçlar içeren ek raporla, kök rapor arasındaki çelişki, konusunda uzman bilirkişiye incelettirilip, çelişkiyi giderecek nitelikte rapor alınıp, davacının borç miktarının tespit edilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.'' gerekçesi ile bozulmuştur.Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, davacının davaya konu borç nedeniyle 27.919,28TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece bozmaya uyma kararı verilmiş ise de gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun 21.03.2003 tarih 122 sayılı ve 29.12.2005 tarih 622 sayılı kurul kararlarında kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketiciye yapılacak kaçak tahakkukunda, hangi sürelerin esas alınacağı belirtilmiştir. Buna göre; ''1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde;a) Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesi yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme ve son endeks okuma işlemlerinden en son yapılanın işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde bu süre iki kat olarak alınır.Bu sürenin dışında müşterinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak yukarıdaki paragraf çerçevesinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılır. Bu süre 12 ayı geçemez. Yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınır ve gecikme zammı alınmaz.''Somut olayda; davacının 41.647,40TL'lik tahakkuk nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, davaya konu 41.647,40TL'lik tahakkuka bakıldığında bunun 13.713,70TL'sinin kaçak tahakkuku, 27.933,70TL'sinin kaçak ek tahakkuku olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; kaçak elektrik tüketim miktarının tespit edildiği ancak ek tahakkukun tespit edilmediği, bunun yanında kaçak elektrik kullanım süresinin tespitinde de yukarıda belirtilen 622 sayılı kurul kararındaki esaslara uyulmadığı anlaşılmaktadır.O halde mahkemece; dosyanın önceki bilirkişiden farklı, konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kuruluna verilerek, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davacının borçlu olduğu miktarın tespitinin yapılmasının sağlanması, bundan sonra varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.