Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1384 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17015 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : SULUOVA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/07/2013NUMARASI : 2007/224-2013/198Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacılar dava dilekçelerinde, murisleri Kurtça Çağlar'ın 11/06/2007 tarihinde vefat ettiğini, davacılardan Satı'nın murisin ikinci eşi ve A.H.. Ç..'ın ise murisin S. Ç.r'dan olma çocuğu olduğunu, muris K. Ç. tarafından 24/05/2006 tarihli Pinneberg Dairesinde Noter Hennig Behrens huzurunda düzenleme yoluyla yaptığı vasiyetname ile oğulları davalıları mirasçı olarak atadığı, vasiyetnamenin şekil, hukuka aykırılık ve ehliyet yönlerinden yasal unsurları taşınmaması nedeniyle iptalini, bu taleplerinin reddi halinde ise müvekkillerinin saklı payları oranında muris tarafından yapılan tasarrufun tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, babaları K. Ç.'ın vasiyeti düzenlediği sırada akli dengesinin yerinde olduğunu, aynı zamanda düzenlenen vasiyetnamenin Alman mevzuatına uygun şekilde yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yurt dışı tanıkların dinlenmesi ve murisin yurtdışında ölümünden önceki tedavilere ilişkin hastane kayıtları ile tedavi belgelerinin gönderilebilmesi ve taşınmazın değerlerinin tespiti için gerekli keşif masraflarının iki haftalık kesin süre içinde yatırılması ve yatırılmaması halinde HMK 324/2 maddesi hükmü gereğince keşif delilinin ikamesinden vazgeçmiş sayılacağı hususlarının davacılar vekiline ihtar olunmasına rağmen süresi içerisinde masraf yatırılmadığından ötürü vasiyetnamenin iptali davasının ispatlanamadığı gibi yine, davacıların keşif delilinin ikamesinden vazgeçmiş sayıldığının kabulü ile tenkis taleplerini de ispat edemediklerinden davanın reddine varar verilmiş, hüküm, süresinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.6100 sayılı HMK.'nun 324/1.maddesine göre mahkemece belirlenen avansın verilen kesin süre içerisinde yatırılması zorunludur. Mahkeme gerekçesinde kabul edildiği gibi aynı maddenin ikinci fıkrasına göre avansın yatırılmaması halinde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılacağı belirtilmiştir. HMK'nun 325.maddesinde ise re'sen yapılması gereken işlemlerde giderler düzenlenmiştir. Anılan 325.maddeye göre; “Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işlerde, hâkim tarafından resen başvurulan deliller için gereken giderlerin, bir haftalık süre içinde taraflardan birisi veya belirtilecek oranda her ikisi tarafından ödenmesine karar verilir. Belirlenen süre içinde bu işlemlere ait giderleri karşılayacak miktarda avans yatırılmazsa, ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere Hazineden ödenmesine hükmedilir”.Uyuşmazlık, Türk vatandaşı tarafından yurt dışında düzenlenen vasiyetnamenin şekle aykırılık, ehliyetsizlik ve hukuka aykırı olması nedenleriyle iptali isteminden ibarettir.Her ne kadar mahkemece, ehliyetsizlik nedeniyle iptal istemine ilişkin olarak gerekli giderlere ilişkin yukarıda belirtilen yasal düzenleme gereğince kesin süre verilmiş ise de dosya içerisinde mevcut bulunan deliller çerçevesinde bir inceleme ve araştırma yapılmamıştır.5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun 20.maddesinde; "(1) Miras ölenin millî hukukuna tâbidir. Türkiye'de bulunan taşınmazlar hakkında Türk hukuku uygulanır. (2) Mirasın açılması sebeplerine, iktisabına ve taksimine ilişkin hükümler terekenin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir. 4) Ölüme bağlı tasarrufun şekline 7 nci madde hükmü uygulanır. Ölenin millî hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir. (5) Ölüme bağlı tasarruf ehliyeti, tasarrufta bulunanın, tasarrufun yapıldığı andaki millî hukukuna tâbidir." düzenlemesi bulunmaktadır.Bu durumda, hukuki işlemler, yapıldıkları ülke hukukunun veya o hukuki işlemin esası hakkında yetkili olan hukukun maddi hukuk hükümlerinin öngördüğü şekle uygun olarak yapılabilir (MÖHUK. m. 7.).O halde mahkemece, öncelikle davacıların vasiyetnamenin şekle aykırı olarak düzenlendiğini ileri sürmeleri nedeniyle yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereğince ve yargısal ilkeler çerçevesinde dosya üzerinden inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken itibar edilmeyen gerekçeler ve eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.