Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13805 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16194 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasındaki Muarazanın Giderilmesi Davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dilekçesinde; ... İli, Yenimahalle İlçesi, Susuz Mahallesi, 44774 Ada, 3 Parselde kayıtlı taşınmazın A Blok 23 nolu nolu bağımsız bölümünün sahibi olduğunu, maliki olduğu binanın iskan raporu olmadığından ikamet ettiği bu konutun elektrik aboneliğinin davalı idarece yapılmadığını beyanla elektrik akışının sağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; aynı binaya ilişkin emsal ... 3. Tüketici Mahkemesinin 2013/3550 Sayılı yargılama dosyasındaki bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık, davacının konutuna geçici abonelik tesisinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. madde hükümlerine göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün olmayıp, dava konusu dairenin bulunduğu binanın yapı kullanma (iskan) izninin alınmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle konuya ilişkin mevzuatın açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.26.07.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5784 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 25. maddesi ile 3194 Sayılı İmar Kanunu’na eklenen Geçici 11. madde;"Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon, doğalgaz gibi alt yapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması halinde aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz." hükmünü içermektedir.Somut uyuşmazlıkta, binanın 13.04.2005 tarihli yapı (inşaat) ruhsatının bulunduğu, abonelik tesisi istenen dairenin su aboneliğinin bulunduğu hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.Aynı binaya ilişkin hükme esas emsal ... 3. Tüketici Mahkemesinin 2013/3350 Esas Sayılı yargılama dosyasında yapılan keşif sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda, geçiçi aboneliğin yapılmasında statik açıdan tehlike arz edecek durumun bulunmadığının belirtildiği ; ... 16. Tüketici Mahkemesinin 2014/851 Esas Sayılı aynı binaya ilişkin bilirkişi raporunda ise ferdi abonelik yapılmasının uygun olmadığı bu itibarla aynı binaya ilişkin emsal dosyalarda alınan bilirkişi raporlarının çelişki arzettiği anlaşılmaktadır.Bu durumda, mahkemece, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binanın yapı (inşaat) ruhsat tarihinin 13.04.2005 olması , dava konusu yerde su aboneliğinin bulunması ve bu şekilde davacının belediye hizmetlerinden yararlanıyor oluşu hususu da dikkate alınarak, konusunda uzman bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak, abonelik tesisi istenen daire için yukarıda anılan İmar Kanununun geçiçi 11. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, geçici abonelik tesisi için bir sakınca olup olmadığı hususlarında, hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde, aynı binaya ilişkin yukarıda bahsi geçen bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi giderecek tarzda ayrıntılı ve açıklayıcı bir rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, sözkonusu yargılama dosyasında keşif dahi yapılmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.