Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13802 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10633 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Mahkemece bozma kararına uyulmuştur. Kural olarak bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar. Öte yandan bozma dışında kalan yönler ise kesinleşir. Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.Bozma ilamında, kaçak elektrik bedelinin tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelik gereğince yayınlanan usul ve esaslarda açıklanan yönteme göre yeniden hesaplanması için ek rapor alınması gerektiği açıklanmış, mahkemece de bozma kararına uyularak bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, yine kaçak elektrik tüketimi hesabının tutanak tarihinden önce yürülükten kaldırılan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği esas alınarak yapılmış, mahkemece de benimsenen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuştur.Bozma kararına uyulduğu halde gerekleri tümü ile yerine getirilmeden yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek bozma kararına aykırı biçimde hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan olgular ve hükmüne uyulan bozma kararı göz önüne alırarak, görevlendirilecek yeni bir uzman bilirkişi kurulundan rapor alınması, kaçak elektrik bedeli tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelik gereğince yayınlanan usul ve esaslarda açıklanan yöntem ile ve tutanak tarihi itibariyle tespit edilen kurulu güce göre hesaplatılması, daha sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.