MAHKEMESİ : BARTIN AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 09/12/2014NUMARASI : 2014/186-2014/671Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; boşanma davasından sonra velayeti değiştirilerek davacı anneye verilen müşterek çocuk ....in ihtiyaçlarının arttığı, seneye dersaneye gideceğini belirterek aylık 500TL iştirak nafakasına, ileriki yıllarda artış oranı belirlenmek suretiyle karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.Mahkemece; davalı babanın müşterek çocuğun giderlerine katılma yükümlülüğünün bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile aylık 500 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.TMK.nun 330. maddesindeki düzenleme, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir, şeklindedir.TMK'nun 331.maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir.Somut olayda; davacının birlikte yaşadığı dava dışı İsmail'den maddi destek gördüğü, evhanımı olup, kira giderinin bulunduğu, müşterek çocuğun 2001 doğumlu olduğu; davalının ise belediyede işçi olduğu, aylık 1.780 TL maaş aldığı, kira giderinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, çocuğun ihtiyaçlarına ve günün ekonomik koşullarına göre, mahkemece takdir edilen 500 TL iştirak nafakası yüksektir.O halde, davacı annenin de katkısı dikkate alınarak, davalı babayı ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde, çocuğun ihtiyaçları da gözetilerek, TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.