Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13766 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10111 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/01/2014NUMARASI : 2009/161-2014/53Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalılardan H.. Ö.. vekili ile H.. D.. tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; 21.4.2009 günü.... Sanayi Sitesi F 3 Blok No 4'de yer alan dükkanda yangın çıktığını ve F 3 Blok No 3 bitişik dükkanda kiracı durumunda bulunan müvekkili şirketin çıkan yangının buraya sıçramasıyla maddi zarara uğradığını, yangın çıkan dükkanın malikinin davalı A.. T.., kiracıların davalılar H.. D.. ve H.. Ö.. olduğunu, bitişik iş yerinde çıkan yangının müvekkili şirketin depo olarak kullandığı işyerine sıçraması sebebiyle burada bulunan müvekkili şirkete ait olan malzemelerin büyük bölümünün zarar görmesi nedeniyle kendilerince Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/17 değişik iş numaralı dosyası ile delil tespiti yaptırdıklarını 11.05.2009 tarihli bilirkişi raporuna göre müvekkili şirketin strafor malzemeleri hariç olarak 27.834,75 TL tutarında zarara uğradığının anlaşıldığını, işyerinin depo olarak kullanıldığını özellikle ambalaja yönelik çeşitli malzemelerin bulunduğunu bu malzemelerin birçoğunun naylon ve strafordan oluştuğunu, yanıcı özelliği olan malzemeler nedeniyle bunların tamamen yandığını, zararın tam olarak tespit edilemediğini, tespit edilen zarardan daha fazla zarara uğradıklarını, bunun yanında müvekkili şirketin kazanç kaybının da bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla 27.834,75TL tazminatın davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı A.. T.. vekili cevap dilekçesinde; çıkan yangında müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, kusursuz sorumluluk kuralının burada geçerli olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davanın davalı A.. T.. yönünden reddine, davalılar H.. D.. ve H.. Ö.. yönünden kabulü ile, 27.834,75 TL tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle belirtilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılardan H.. Ö.. ve H.. D.. tarafından temyiz edilmiştir.Dava, yangın sebebiyle oluşan maddi zarara dair tazminat talebine ilişkindir.I-Davacı ve davalı H.. D..'nun temyiz itirazları bakımından;Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebebplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı ve davalı H.. D..'nun aşağıdaki bendin kapsamı dışında temyiz itirazları reddedilmelidir.Davacı ve davalı H.. D..'nun sair temyiz itirazlarına gelince:6098 sayılı TBK.nun 69. (818 sayılı BK.nun 58.) maddesinde "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. İntifa ve oturma hakkı sahipleri de, binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumludurlar. Sorumluların, bu sebeplerle kendilerine karşı sorumlu olan diğer kişilere rücu hakkı saklıdır." denilmektedir. Buna göre somut olayda davalılardan A.. T..'ın bina maliki olarak kusursuz sorumluluğu olduğu açıktır.Ayrıca, 6098 sayılı TBK'nun 61. ve 62.(Bk.'nun 50. ve sonrası) maddelerine göre, bina ve diğer yapı eseri malikinin haksız fiil fail ile birlikte meydana gelen zarardan müteselsilen sorumluluğu da esastır.Bu yasal düzenlemeler dışında, Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/256 Esas 2011/346 Karar sayılı dosyasında da A.. T..'ın bina maliki olarak, çıkan yangının verdiği zarardan sorumluluğu cihetine gidilmiş, bu dosya Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Bu nedenle, davalı A.. T.. hakkındaki davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır.II- Davalı H.. Ö..'nın temyiz itirazları ele alındığında;Davalı H.. Ö.., olay tarihinde kiracı olmadığını savunmuştur. Yerel mahkemece, bu savunma üzerinde yeterince durulmadan eksik inceleme ile karar verilmiştir. Şu durumda; savunma üzerinde durulmalı, kira sözleşmeleri incelenmeli, bu olay nedeniyle davalı Hüseyin hakkındaki Eskişehir 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/256 Esas- 2011/346 Karar sayılı dosyasındaki bulgular da gözönünde bulundurularak, hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.