Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13764 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8975 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/10/2014NUMARASI : 2014/455-2014/530Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; Eyüp Devlet Hastanesinde görevli davalı hakkında özel muayenehanesini kapatıp, tam zamanlı çalışmak istediğini bildirmesine rağmen muayenehanesini işletmeye devam ettiği ve bu süreçte tam zamanlı çalışma statüsü üzerinden döner sermaye ek ödemesi aldığı, hastane polikliniğine tedavi için müracaat eden hastalardan bazılarını özel muayenehanesine yönlendirdiği, hastanede ameliyatını gerçekleştirdiği bazı hastalardan ücret aldığı konularına ilişkin Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Denetim Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen 26/06/2012 tarih ve 69/02 sayılı tazmin raporunda, mevzuata göre davalının çalıştığı kurumdan habersiz özel muayenehanesinde hasta muayene ettiği halde kendisine toplam 44.700,45 TL tutarında fazla döner sermaye ek ödemesi yapıldığını ve davalının mevzuata göre hakkı olmayan parayı almak suretiyle menfaat temin ettiğini, ayrıca Eyüp Devlet Hastanesi'nin 05/06/2006 tarih, 3013 sayılı yazısında davalıya 01/05/2006 tarihinden 01/06/2006 tarihine kadar S. Ç.i Devlet Hastanesinde görevlendirildiğinin bildirildiğini, 2006 yılı Mayıs ayında ilgilinin döner sermaye ek ödemesinin S. Ç.Devlet Hastanesi tarafından düzenlendiğini ve davalıya full time üzerinden aldığı bu ödemenin part-time olarak alması gereken tutardan farkı olan 1.198,73 TL ve yine full time üzerinden ödenen maaşın farkı olan 39,24 TL fazla ücret aldığını, bu yolla kamu zararına sebebiyet verdiğinin anlaşıldığını, açıklanan gerekçeler ile fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile toplam 45.938,42 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Zamanaşımı defi ile birlikte, talep edilen bedelin ücret niteliğinde olduğunu, kamu zararının olmadığını, idarenin soruşturma izni talebine karşılık Bölge İdare Mahkemesinin soruşturma izni vermediğini, davalının muayenehanesi olduğu iddia edilen yerin 2006-2007 yıllarında adres kayıt sisteminde kayıtlı davalının evi olduğunu, soruşturma raporunda adı geçen kişilerin daha sonra alınan yazılı beyanlarında davalının muayenehanesinin olmadığının bildirildiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; davadaki talebin niteliği itibarı ile davalının emeği karşılığı elde ettiği ileri sürülen ücret benzeri dönemsel bir ödeme olduğu, Borçlar Kanunun 147/1 maddesine göre bu tür ödemelerin 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu ve son döner sermaye ödenmesi tarihi 2007 Aralık ayı olup, 5 yıllık zamanaşımı dolduğu gerekçe gösterilerek; zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, yersiz ödemenin sebepsiz zenginleşme nedeniyle istirdadına ilişkindir.818 sayılı BK 66.maddesinde; sebepsiz zenginleşme davasının, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak 1 yılın geçmesi ile, 6098 sayılı TBK 82.maddesinde ise 2 yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. 6098 sayılı TBK gibi 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6101 sayılı TBK Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 5/1.maddesinde; "TBK yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam eder "düzenlemesi yeralmaktadır.Somut olayda; yanılgılı hukuki nitelendirme yapılmak suretiyle, davadaki istemin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olduğu gözardı edilerek, davacı idarenin emir vermeye yetkili makamının “iş bu davanın açılması için verdiği olur tarihi” araştırılmadan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinin ekinde sunulan, İstanbul Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü'nün 03.10.2013 tarih 52044 sayılı yazısında bu davanın açılması için olur verildiği anlaşılmaktadır. Bu yazının veriliş tarihi incelendiğinde ise davacı tarafın 1 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.Öyle ise mahkemece, bu ilkeler ışığında, işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.