Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13758 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9367 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki nafakanın yükseltilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dilekçesinde; davalı ile 17.06.2010 tarihli mahkeme kararıyla boşandıklarını, davacı için aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına ve velayeti davacıya bırakılan müşterek çocuk için aylık 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, boşanma kararından beri nafakaların yükseltilmediğini, müşterek çocuğun üniversite sınavına hazırlandığını, giderlerinin arttığını belirterek, nafakaların aylık 400,00'er TL'ye yülkseltilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevabında; davacıya yetim aylığı bağlandığını, babasından iki katlı ev kaldığını, müşterek çocuğun kısa bir süre reşit olacağını, iştirak nafakasının kendiliğinden ortadan kalkacağını ve çocuğun ihtiyaçlarını karşıladığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini, aksi kanaatte ise hakkaniyetli bir tutar belirlenmesini talep etmiştir.Müşterek çocuk, yargılama sırasında 18 yaşını doldurmuş ve duruşmadaki beyanında; lisede okuduğunu, davalı babasının ödemekte olduğu iştirak nafakasının artırılarak 400 TL'ye yükseltilmesini talep ettiğini, ayrıca reşit olduğu tarihten itibaren iştirak nafakasının yardım nafakası olarak devamını karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; müşterek çocuğun yargılama sırasında reşit olduğu, aradan geçen zaman içerisinde davacının ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığı ve tarafların ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi gerekçesiyle, davacı ...'ün davasının kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere 100 TL artırılarak aylık 350 TL yoksulluk nafakasına yükseltilmesine ve davacı ...'in davasının kabulü ile 18 yaşını doldurduğu 01.01.2016 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 400 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.1- ) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-) İştirak nafakası, velayet hakkı kendisine bırakılamayan eşin, velayet hakkı verilen eşe çocuğun bakım ve eğitim giderleri karşılığı gücü oranında yapacağı katkıdır. Dayanağını TMK'nun 182/2.maddesi oluşturur. Boşanma kararının kesinleşmesi ile hüküm ve sonuçlarını doğurur.TMK'nun 182/2.maddesine göre; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranıda katılmak zorundadır.Aynı Kanununun 331.maddesine göre ise; durumun değişmesi halinde, hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler vaya nafakayı kaldırır.İştirak nafakası davalarında davacı, küçüğe fiilen bakan anne veya baba, çocuğun velayet hakkı kendisine verilen anne veya baba, velayet haklarının anne ve babadan alınması halinde küçüğe atanan vasi veya kayyımdır. İştirak nafakası, çocuğun ergin olduğu tarihe kadar devam eder. Çocuk ergin olunca iştirak nafakası kanun gereği kendiliğinden sona erer.Somut olayda; küçüğün velayeti kendisine verilen davacı anne, müşterek çocuğun giderlerine arttığı iddiasıyla iştirak nafakasının arttırılması talebinde bulunmuştur. Davanın yargılaması sırasında küçük ergin olduğundan duruşm. Mahkemece; küçüğün reşit olduğu tarihten itibaren yardım nafakasına karar verilmiştir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre; ergin olan çocuk iştirak nafakası isteyemez. Koşulları varsa TMK'nun 328/2 ve 364.maddeleri gereğince yardım nafakası davası açabilir. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve babanın, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakım yükümlülüğü (TMK'nun 328/2.mad.), ergin olan çocuk tarafından açılmış bir nafaka davası varsa dikkate alınır. Ergin olan çocuk tarafından harcı yatırılarak açılmış bir nafaka davası bulunmamaktadır. Bu nedenle, müşterek çocuk için yardım nafakası takdir edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.O halde mahkemece; davacının anne tarafından açılan davada iştirak nafakasının arttırılması talebi yönünden, küçüğün ergin olduğu tarihe kadar dönem için bir hüküm kurulması gerekirken; talep ve usulüne uygun harcı yatırılarak açılmış bir dava olmadan, müşterek çocuğun reşit olduğu tarihhten itibaren yardım nafakasına hükmedilmiş olması doğru olmadığından, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı tarafa iadesine, HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.