Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13739 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19002 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KONYA 4. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 25/03/2014NUMARASI : 2013/488-2014/251Taraflar arasındaki çeyiz ve ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; davaya konu edilen ziynet eşyalarının evliliğin üçüncü ayında davacının elinden zorla alındığını ve bir daha da geri takılmadığını, davalıların aynı evde birlikte ikamet ettiklerini,ev eşyalarının ise alınarak davacıya teslim edilmediğini belirterek iki adet mehir senedinde yazılı eşyalar ile ziynetlerin aynen iadesini ya da olmadığı takdirde bedelinin faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde; 17.07.2006 tarihli “davacının baba evinden getirdiği eşyalar” başlıklı senette yazılı eşyalar için davayı kısmen kabul ettiklerini; diğer 17.07.2006 tarihli mehir senedinde yazılı eşyaların evlilik süresince kullanıldığını ve eskidiğini, bu senette yazılı 150 gr altının ayrılırken davacı üzerinde götürüldüğünü savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın oturma grubu,çamaşır makinesi, elektrikli fırın, buzdolabı, mobilya halısı, ütü, elektrik süpürgesi, yorgan, televizyon, tül perdelik, mutfak takımı, çekyat, büfe ve vitrin içi eşya ve bayan elbisesi, baş yastığı, duvar yastığı, mobilya halısı, bayan giyim eşyası ve çeyiz eşyası ile ilgili kısım için değer toplamı olan 4.950 TL'nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine;ziynet eşyası isteminin ise reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Yargıtay 6.Hukuk Dairesi'nin 06.03.2013 tarih ve 2012/11689 E.-2013/3883 K. sayılı ilamı ile; davacının dava konusu edilen mehir senedinde yazılı 150 gr. altının davalıda kaldığını ileri sürdüğü, dinlettiği tanıklarının beyanları ile iddiasını ispat edemediği, ancak davacının dava dilekçesinde yemin deliline de dayandığı, mahkemece davacıya yemin teklif hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği; ayrıca davacının dava dilekçesinde faiz isteminde de bulunmasına rağmen mahkemece faiz istemi konusunda da karar verilmediği gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece bozma ilamı sonucu yapılan yargılama neticesinde, çeyiz eşyaları ile ilgili talep yönünden, bu kısım Yargıtay 6.Hukuk Dairesi'nin 06.03.2013 tarih ve 2012/11689 E.- 2013/3883 K. sayılı ilamı ile onanmış olmakla bu hususlarda yeniden değerlendirme yapılmasına yer olmadığına; ziynet eşyası talebi yönünden, davanın kısmen kabulü ile; 22 ayar 25'er gramdan 3 adet (toplam 75 gr.) altının mehir senedinde hibe edenler olarak imzaları bulunan davalılardan müşterek müteselsilen tahsili ile davacıya teslimine, aynen teslimi mümkün olmadığı takdirde 75 gr. altının toplam bedeli olan 5.703,75 TL'nin davalılardan müşterek müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; çeyiz ve ziynet eşyası alacağına ilişkindir.Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz.Tüm bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında;mahkemece verilen ilk hüküm, faiz talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi yönünden bozulmuştur.Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, kesinleşen çeyiz eşyası alacağı istemi hakkındaki faiz talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir.Bundan ayrı olarak, bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama neticesinde ziynet eşyasına ilişkin talebin de kısmen kabulüne karar verilmiş,ancak bu alacak kalemi için de faiz talep edilmesine rağmen mahkemece bu alacak kalemi yönünden de talep edilen faiz istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir.Hal böyle olunca mahkemece;davacının dava dilekçesinde çeyiz ve ziynet eşyaları yönünden faiz talebi de bulunduğu gözönünde bulundurularak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.