Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13724 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5575 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İZMİR 3. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 28/01/2015NUMARASI : 2014/609-2015/43Taraflar arasındaki velayetin nez'i ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; tarafların İzmir 6. Aile Mahkemesi'nin 2013/515 E., 2013/555 K. Sayılı ilamı ile boşandıklarını, bu karar ile müşterek çocuklar Devrim ve Deniz'in velayetlerinin davalı babaya verildiğini ancak çocukların her zaman davacı anne ile birlikte yaşadıklarını belirterek, müşterek çocukların velayetinin davacı anneye verilmesini ve çocuklar için ayrı ayrı 750'şer TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesi sunmamış, duruşmadaki beyanında ise; davayı kabul etmediğini, davacı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını ve boşandıktan üç ay sonra çocukları anneye bıraktığını, o zamandan beri çocukların anneleri ile yaşadıklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuklar Devrim ve Deniz'in velayetlerinin davacı anneye verilmesine ve çocuklardan her biri için ayrı ayrı aylık 150'şer TL iştirak nafakası ödenmesine karar verilmiş, hüküm iştirak nafakası yönünden davacı vekilince temyiz edilmiş, velayete ilişkin hüküm fıkrasının ise onanması talep edilmiştir. Dava, iştirak nafakası istemine ilişkindir.Dosyada mevcut boşanma davası dosyasından; tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları ve müşterek çocukların velayetinin davalı babaya verildiği, tarafların iradeleri ve kabul beyanları doğrultusunda çocuklar lehine iştirak nafakası takdir edilmediği, davacı için ise aylık 1000 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. TMK' nun 330. maddesinde; "nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" hükmü getirilmiştir.Somut olayda, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılmış, davacının ev hanımı olduğu, boşanma dosyası kapsamında davalıdan aylık 1000 TL yoksulluk nafakası aldığı, davalının ise serbest meslek sahibi olup, aylık 300-500 TL arasında gelir elde ettiği, eşi ve üç çocuğu ile yaşadığı tespit edilmiştir. Davalı babanın, boşanma dava dosyasında imzalı beyanı ile davacı kadına 1000 TL yoksullluk nafakası ödemeyi kabul etmiş olması karşısında, sosyal ekonomik durum araştırmasına göre aylık gelirinin 300 ila 500 TL olması hayatı olağan akışına aykırıdır. Yine davalının nüfus kayıtlarında yeniden evli olduğu ve müşterek çocuklardan başka bir çocuğu bulunduğuna dair bir kayıt bulunmamasına rağmen, sosyal ekonomik durum araştırmasında davalının eşi ve üç çocuğu ile yaşadığının tespiti de çelişki arz etmektedir.Mahkemece; davalının elde ettiği tüm gelir miktarı ile sosyal durumu ayrıntılı olarak araştırılarak, tespit edilen sosyal ekonomik durumuna göre TMK md. 4'de vurgulanan hakkaniyet ilkesi uyarınca belirlenecek nafakaya karar verilmesi gerekirken eksik inceleme karar verilmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.