Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13696 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11804 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması taraf vekilleri tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacılar vek.Av.... geldi. Temyiz eden davalı ve vekili gelmediler. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 01.10.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar, davalı ... ile, .. ili, .. ilçesi, ... köyü, 16 paftada bulunan toplam 133 adet arsa ile ilgili olarak 15.07.2005 tarihinde düzenlenen harici belge ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını, ancak davalının edimlerini yerine getirmediğini ve sözleşmenin feshedildiğini, davacıların, davalıya ödedikleri 50.000,00 USD'nin ödenmesinin ihtar edildiğini, alacağın ve faizinin tahsili için ... 2.İcra Müdürlüğünün 2009/5473 E sayılı dosyası ile davalı hakkında yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali ile takibin devamı ve inkar tazminatına karar verilmesini istemişlerdir.Davalı, davacıların tapuya devir için gelmemeleri nedeniyle sözleşmenin fesih edildiğini, tarafların birbirlerine 150.000,00 ABD doları cezai şart ödeyeceklerinin kararlaştırıldığını, bu paranın cezai şarta mahsup edilmesinin zorunlu olduğunu, paranın iadesinin koşullarının gerçekleşmediğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, taraflar arasındaki satış işlemi gerçekleşmemekle davacıların kaporonun iadesini talep etmelerinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davanın kabulüne, takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borcluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan baska, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tesbit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, yanılgılı değerlendirme ve nitelendirme sonucu bu istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.