MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmesi gereğince davalı şirketin ... hattıyla kurumsal hat abonesi olduğunu, sözleşme ekinde imzalanan her yöne özgürlük tarifesi taahhütnamesinin 6.maddesi gereğince .../benzer cihazların kullanılması nedeniyle her bir hat için belirlenen 1.500 TL den toplam 3.000 TL cezai şartı davalı abonenin ödemekle yükümlü olduğunu, söz konusu faturaların ödenmemesi üzerine icra takibi yapıldığını ancak itiraza uğradığını belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, .../benzeri cihazların davalı tarafından kullanılmadığını, normal kullanım faturalarının da ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, dosya üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Somut olayda; davacı ...Ş. tarafından takip ve dava konusu yapılan cezai şart bedeline ilişkin olarak, taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmelerine istinaden davalı tarafa tahsis edilen 2 adet hattın .../benzer cihazlarda kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi özel ve teknik bilgiyi gerektirmektedir. HMK'nın 266. (HUMK 275) maddesi gereğince çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde hakim, taraflardan birinin talebi ya da kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi raporunu hazırlarken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HMK'nun 279/2. maddesi hükmüne göre; bilirkişi raporu Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davalıya tahsis edilen 2 adet hattın ... cihazına bağlanmış olduğunun davacı yanca tespit edilmiş olması nedeniyle taahhütnamenin 5. ve 6. maddesi gereğince her hat için 1.500 TL olmak üzere toplam 3.000 TL ceza bedelinin tahakkuk ettirilmiş olduğunun, bu tespitin teknik olarak neye göre yapıldığının uzmanlık alanının dışında kalması nedeniyle bu yönde değerlendirme yapılamadığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla söz konusu rapor, taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözecek nitelikte somut ve bilimsel veriler içermemekte; Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde gerekçe ihtiva etmemektedir. Hal böyle olunca; somut olaydaki iddia ve savunmaların, konusunda uzman bilirkişi tarafından incelenmesi gerekmekte olup, mahkemece bu hususta bilirkişi raporu alınmadan eksik inceleme ve değerlendirme sonucu yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.