MAHKEMESİ : HATAY 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 05/06/2014NUMARASI : 2013/84-2014/378Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, tarafların 2011 tarihinde boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte müşterek çocukları Semiha ve Yusuf'un velayetlerinin müvekkiline verildiğini ve çocuklar lehine aylık 250,00'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, iki çocuğun artan eğitim masrafları ve Semiha'nın sağlık harcamaları nedeni ile nafakaların yetersiz kaldığını, nafakaların Semiha için aylık 750,00 TL'ye, Yusuf için aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, nafakaların bağlandığı tarihten bu yana uzun bir süre geçmediğini, tarafları ekonomik durumlarında olağanüstü bir değişiklik olmadığını, Semiha'nın sağlık sorunlarının doğduğundan beri var olduğunu, sağlık giderlerinin babanın SGK üzerinden karşılandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile birlikte, tarafların müşterek çocukları Semiha ve Yusuf için takdir edilen 250,00'şer TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 260,00'ar TL'ye çıkarılmasına ve davalıdan irad şeklinde ay be ay alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir.TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur.Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden tarafların 2011 yılında boşandığı, boşanma kararı ile birlikte müşterek çocukların velayetinin davacı anneye verildiği, çocuklar lehine aylık 250,00'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiği, Semiha'nın 7.Sınıf, Yusuf'un 5. Sınıf öğrencisi olduğu, davacının çalışmadığı, 550,00 TL kira ödediği, ailesinin yardımı ile geçindiği, davalının....Erkek Giyim Ayakkabı mağazasında çalıştığı 500,00 Dolar geliri olduğu anlaşılmaktadır.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşları, eğitim durumları, ihtiyaçları, nafakanın bağlandığı tarih ile artırım davasının açıldığı tarih arasında geçen süre ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında, takdir olunan iştirak nafakası miktarı az olup, TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir nafaka takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı görülmüş , bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.