MAHKEMESİ : KİRAZ ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 10/12/2014NUMARASI : 2014/65-2014/235Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dava dilekçesi ile; davalının eve gelmediğini, ihtiyaçlarını karşılamadığını belirterek; kendisi ve ortak çocuk Mehmet için 300.00'er TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, cevap dilekçesi ile; davacı ile ortak çocukları olan Mehmet'in kendisini dövdüğünü, davacının ise evden kovduğunu bildirerek; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davacının, ayrı yaşamakta haklı olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak; TMK'nın 197.maddesinde "Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir.Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hakim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır". Yine, TMK'nın 327.maddesinin 1.fıkrasında; "Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır". Aynı kanunun 328/1.maddesinde "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder". 329/1.maddesinde de "Küçüğe fiilen bakan ana veya baba diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir" hükümlerine yer verilmiştir.Somut olayda, taraflar ayrı yaşamakta, ortak çocuk Mehmet, davacı kadın yanında kalmaktadır. Davacı ayrı yaşamakta haklı olduğunu kanıtlayamasa dahi yanında bulunan ortak çocuk için nafaka talep edebilir. Davalı, ortak çocuk Mehmet'in kendisini dövdüğünü iddia etse de görgüye dayalı tanık beyanı bulunmamaktadır.Mahkemece, yukarıda anılan TMK'nın ilgili maddeleri çerçevesinde davacı kadın yanında kalan ortak çocuk yararına tarafların ekonomik, sosyal ve mali durumları ile ortak çocuğun ihtiyaçları da gözönünde bulundurularak TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktar nafakaya hükmedilmesi gerekirken ortak çocuk yönünden de davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.