MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 11/11/2014NUMARASI : 2014/392-2014/785Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesi ile; ortak çocuk için aylık 1.000.00.- TL iştirak nafakası ödendiğini, bunun yetersiz olduğunu ileri sürerek, nafakanın 5.000.00.- TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, iştirak nafakasının aylık 1.400.00.- TL ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir.TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde ortak çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur.Mahkemece; nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.Somut olayda, davacı annenin sunuculuk yaptığı, 20.000.00.-TL aylık geliri olduğu, Sarıyer'de üç dairesi bulunduğu, davalı babanın yapı şirketi sahibi olduğu, 5.000.00.-TL aylık kazancı olduğu, Yalova'da 24 tane dairesi olduğu, 2007 doğumlu olan ortak çocuğun özel okul ücretinin yıllık 17.760.00.- TL olduğu, anlaşılmıştır.Boşanma kararının kesinleştiği tarih (01/10/2009) ile artırım davasının açıldığı tarih (10/06/2014) arasında 5 yıla yakın bir süre geçtiği, bu süreçte ortak çocuğun ihtiyaçlarının artmış olduğunun açık olması karşısında, iştirak nafakasının TMK 4.maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesine uygun bir şekilde artırımına gidilmesi gerekmektedir.Somut davada, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ortak çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında, takdir olunan iştirak nafakası miktarı az olup, TMK 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.Bu nedenle mahkemece, ortak çocuğun ihtiyaçlarındaki değişim ve davalının gelir durumundaki artış gözetilerek hakkaniyete uygun bir nafaka takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.