Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1363 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15062 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ALANYA 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 14/05/2014NUMARASI : 2013/1070-2014/687Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; Müvekkili ile davalının Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Aile Mahkemesi Sıfatı İle) 27/09/2011 Tarih 2011/651 Esas, 2011/580 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma kararı gereğince davalıya her ay 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine hükmedildiğini, müvekkilinin bir kaç sene öncesine kadar iyi olan ekonomik durumunun oldukça bozulduğunu, davalının ise asgari ücretin çok üstünde bir ücretle özel sektörde çalıştığını, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, bu mümkün olmadığı takdirde aylık 200,00 TL'ye indirilmesini dava ve talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davalının... Otomotiv adlı firmada aylık 894,00 TL maaşla çalıştığını, kirada oturduğunu, 550,00 TL kira ödediğini ve akrabalardan aldığı yardımlar ile hayatını idame ettirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının ekonomik durumunun kötüleştiğinin ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.TMK nun 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir.Yargıtay HGK.nun 7.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. HGK.nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması," yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. (HGK. 7.10.1998 gün 1998/2-656 E.,1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 1.5.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları).Somut olayda, davalı kadın boşanma davası açıldığı tarihte çalışmamaktadır. Boşanma davası TMK. 166/3 maddesine dayalı olarak açılmış olup anlaşma protokolü uyarınca lehine aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası bağlanmıştır. Boşanma davası açıldıktan sonra davalı sigortalı olarak çalışmaya başlamış, asgari ücret seviyesinde gelire kavuşmuştur. Ancak davacının geliri onu yoksulluktan kurtaracak düzeyde de değildir. Yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. O halde mahkemece; dava tarihindeki şartlara göre davalının asgari ücret düzeyinde gelire kavuştuğu ve fakat bu gelir ile yoksulluk durumunun ortadan kalkmadığı nazara alınarak, yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilebileceği hususu gözetilmek sureti ile bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın tamamen reddine yönelik karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.