MAHKEMESİ : BİGA 1. ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 17/12/2013NUMARASI : 2012/238-2013/687Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesi ile; davacı ile davalının nişanlandıklarını, davacının davalı ile oturacakları evde tadilat yaptırdığını, davalının sebepsiz yere nişanı bozduğunu, davacının itibarının zedelendiğini ileri sürerek; 4.421.12.- TL maddi tazminatın, 10.000.00.- TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; evdeki tadilat ve onarım bedelinin alışılmışın dışında hediye olduğu gerekçesi ile 2.101.23.- TL maddi tazminatın dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan alınmasına, manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.4721 sayılı TMK 120 /1.maddesinde; "Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacı ile yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır", 122.maddesinde; "Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır" düzenlemeleri yeralmaktadır.Somut olayda; davacının davalı ile evlendiklerinde oturacakları evde bazı onarım ve değişiklikler yaptırdığı, nişan bozulunca bunların bedelini davalıdan talep ettiği, anılan evin davalıya ait olduğunun iddia ve ispat edilmediği , evin kime ait olduğunun ise netleştirilmediği anlaşılmaktadır. Anılan ödemeler evlenme amacı ile yapılan harcamalar sayılamayacağı gibi nişanlıya verilen bir hediye niteliğinde de değildir. Zira, evlilik gerçekleşse idi davacı da davalı ile birlikte onarılan bu evde yaşayacağından evin güzelleşmesinden davacı da davalı kadar yararlanacaktı. Eğer bu ev davacı ya da ailesine ait ise kendisine ait evin değeri onarımlar sayesinde artmış olacaktır. Davacı evi kiralamış ve onarımlar yaptırmış ise ev sahibine ödeyeceği kira bedelinden onarım bedelini indirecektir. Davacının yaptığı onarım masrafları anılan nedenlerle nişanın bozulmasından doğan maddi tazminat ya da verilen nişan hediyelerinin iadesi koşullarını taşımamaktadır .Ayrıca anılan onarım masrafları davalının sebepsiz zenginleşmesine de neden olmaz. Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edebilmek için öncelikle, davalının mal varlığında bir çoğalmanın meydana gelmesi gerekir. Bu zenginleşme, mal varlığının artması şeklinde olabileceği gibi, azalmasının önlenmesi şeklinde de olabilir. Zenginleşmenin miktarı istenebilecek alacağın da üst sınırını oluşturur. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan, tahakkuk etmemiş veya varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hata sonucu verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Somut olayda ise, davacının ödediği onarım bedeli nedeni ile davalının mal varlığının arttığını iddia etmek mümkün değildir.Mahkemece; açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçeler ile davanın kısmen kabul edilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir . SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.