Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13607 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6301 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : BİNGÖL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/03/2015NUMARASI : 2015/43-2015/127Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2012 yılında imam nikahlı olarak evlendiklerini, bu evliliklerinden 03.02.2014 doğumlu M. E. adında müşterek çocuklarının olduğunu, davalının 2014 yılının Ağustos ayında müşterek konutu terk ettiği ve müşterek çocuk ile ilgilenmediğini, bu nedenle 2.000,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk için 1000 TL nafakanın dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava iştirak nafakası talebine ilişkindir.Anne baba, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.(TMK m.182) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.(TMK m.328/1) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçlarıyla anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafakanın takdirinde çocuğun alıştığı yaşam şekli dikkate alınmalıdır.Diğer taraftan nafaka miktarı belirlenirken, çocuğa fiilen bakan anne babanın, bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların dikkate alınması zorunludur. Hakim, nafaka takdirinde; nafaka alacaklısı çocukların ihtiyaçlarıyla nafaka yükümlüsünün gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakaya hükmetmelidir.Mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması neticesinde; davacı annenin ev hanımı olduğu ve geliri olmadığı, davalının ise çalışmadığı tespit edilmiştir. Somut olayda; dava tarihi itibariyle davalının elde ettiği tüm gelir kaynakları tam olarak tesbit edilip araştırılmadan eksik araştırma ve inceleme sonucunda hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.O halde, mahkemece; nafaka yükümlüsü bulunan davalı babanın ekonomik ve sosyal durumunun ayrıntılı bir şekilde araştırılıp tespit edilmesinden sonra, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, iştirak nafakasının niteliği, davalının gelir durumu nazara alınarak, TMK md. 4'de vurgulanan hakkaniyet ilkesi uyarınca belirlenecek nafakaya karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.