MAHKEMESİ : KIRIKKALE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/05/2013NUMARASI : 2012/467-2013/262Taraflar arasında görülen itirazın iptali, tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının şoför olarak çalıştığını, 01.01.2007 ile 14.04.2010 tarihleri arasında sehven 7.058,05 TL ödeme yapıldığını, davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, itiraz nedeni ile takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde ise davalıya 2011 Mayıs ayında sehven 368.34 TL ödeme yapıldığını, icra takibi başlatıldığını, itiraz nedeni ile takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.818 sayılı BK'nun 101.maddesinde; "Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur" hükmü getirilmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanununun 117.maddesinde bu hüküm ''Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer'' şeklinde düzenlenmiştir. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması vs. suretiyle gerçekleşir.Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmadan bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.Somut olayda asıl dava dosyasında davalıya 7.058,05 TL yi ve miktarı belirtilmeyen faizi ödemesi konusunda 1 aylık süre tanıyan yazının 25.10.2010 tarihinde tebliğ edildiği,icra dosyasında 15.04.2010 tarihinden itibaren faiz işletildiği, birleşen dava dosyasında ise davalıya 368.34 TL'yi ve miktarı belirtilmeyen faizi ödemesi konusunda 1 aylık süre tanıyan yazının 28.02.2012 tarihinde tebliğ edildiği, icra dosyasında 16.05.2011 tarihinden itibaren faiz işletildiği, mahkemenin ise davalının icra takiplerinden önce hangi tarihlerde temerrüde düştüğü belirlenmeksizin icra takiplerine yönelik itirazları iptal ettiği anlaşılmaktadır.Mahkemece her iki icra dosyası için davalının temerrüde düştüğü tarihler belirlenerek faiz yönünden karar verilmesi gerekirken, icra dosyalarında yapılmış olan faiz hesaplamaları kabul edilerek karar verilmesi doğru olmamıştır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.