Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13503 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16758 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : MALATYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/09/2013NUMARASI : 2012/504-2013/500 Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, davalının mesken elektrik abonesi olduğunu, öncelikle davalı tarafın sözleşmenin kurulduğu tarihte 1 olan çarpanı 12 ye çıkaran değişikliğin hukuka ve hakkaniyete aykırı olması nedeniyle yok sayılarak müvekkilinin davalıya bu değişiklikten kaynaklı bir borcunun olmadığına, olmazsa çarpan sayısının hakkaniyete, hukuka ve mezralı üç hanenin gerçekliğine uygun hale getirilmesine, değişikliğin geriye işletilerek geçmiş faturalara yansıtılmamasına ve dava sonuna kadar borcun ödenmemesi nedeniyle elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı Yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. 4077 sayılı Kanunun 2. ve 3.maddeleri gereği somut olaya 4077 sayılı Kanunun uygulanması gerekmektedir. Hal böyle olunca, 4077 sayılı Kanunun 23.maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilip hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.