Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13501 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10706 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde 30/11/2011 tarihinde davacı şirketin .... Sürücü Kursu isimli iş yerinde, davalı kurumun kusuru ile meydana gelen yüksek gerilim sonucu yangın çıktığını, çıkan yangında işyerindeki tüm dosyaların ve tüm elektronik eşyaların yanarak kullanılmaz hale geldiğini, buna ilişkin Bismil Asliye Hukuk mahkemesinde yapmış bulundukları tespitin mevcut olduğunu, zararın davalı kurumun ihmali sonucu meydana geldiğinin tespit dosyasındaki bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, davalının gerekli bakımı ve onarımı yapmadığını, ağır ihmal sonucu müvekkilin zararına sebep olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile bilirkişi raporundaki 57.660.00 TL zararın davalı kurum olan ...'tan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde,davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Yargılama sırasında alınan 03/12/2012 tarihli (elektrik mühendisi tarafından hazırlanan) bilirkişi raporunda; periyodik bakım ve onarım yapılmadığından davalının 6/8 oranında, gerilim regülatörü kullanmayan davacının 2/8 oranında kusurlu olduğunun, zarar bedelinin 41.160.00 TL olduğunun, aynı bilirkişinin ek raporunda zarar bedelinin 35.625.00 TL olduğunun, 04/12/2012 tarihli (inşaat mühendisi tarafından hazırlanan) bilirkişi raporunda yapının toplam zararının 16.522.50 TL olduğunun, aynı bilirkişinin ek raporunda yapının toplam zararının 11.107.50 TL olduğunun belirtildiği raporlara davalı tarafından itiraz edildiği anlaşılmaktadır.HUMK.nun 275. ve devamı maddelerinde "bilirkişilik" müessesesi düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 286.maddede de bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de, işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre, verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HUMK.nun 283.maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama ya da ek rapor isteyebileceği gibi 284.maddesi hükmüne dayalı olarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alabilir.Aynı ilkeler 6100 sayılı HMK beşinci bölümünde "bilirkişi incelemesi" ismi altında ve 266-287.maddeleri arasında düzenlenmiştir.Bu durumda mahkemece önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifeti ile itirazları da giderecek biçimde rapor alınarak davanın sonuçlandırılması gerekirken, itiraza uğrayan raporlara itibar edilerek yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.